Cargill, Türkiye’den “3 reçete” ihraç edecek
Cargill Türkiye CEO’su Murat Tarakçıoğlu, “Türkiye’den katma değerli ürün üretmeye ve ihracat yapmaya odaklandık” diyerek, Orhangazi fabrikalarında fonksiyonel sistem ile müşterilerine karışımlar ürettiklerini anlattı. Bu reçetelerden ikisini tamamen Türk ekip geliştirirken, Cargill Türkiye global projelerinden birini de buraya çekerek Orhangazi’de mısır proteini üretecek.
Cirosunun yüzde 60’ını elde ettiği nişasta bazlı şekerde (NBŞ) uygulanan kotalar Cargill Türkiye’nin bu alandaki üretimini yüzde 3’e çekerken, firma katma değerli ürünlere yöneldi. Bir taraftan Dilovası’ndaki tesisinde petrol bazlı ürünlere alternatif bitkisel ürünler geliştiren firma, diğer taraftan da Orhangazi tesisinde fonskiyonel sistem ‘infuse’ uygulama merkezini devreye aldı. Bu sayede, üç yeni ‘reçete’ geliştiren Cargill Türkiye, ihracat yaptığı ülke sayısını artıracak. Hali hazırda bazı ürünlerde 20’yi aşkın ülkeye ihracat yapan firma, Türkiye’den 70 ülkeyi 3 milyar nüfusu yönetiyor. Cargill’in Dilovası ve Orhangazi dışında Balıkesir ve Sakarya’da da üretim tesisleri var. Bu tesislerde toplam 670 kişi çalışıyor.
Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, gıda, biyoendüstriyel ve hayvan besleme sektörlerinde faaliyet gösterdiklerini anımsatarak, “Cargill’in 13 ayrı işi var. İçinde lojistik de var biyoendüstriyel ürünler de var, gıda, hayvancılık, yem, kakao. Biz yeni yatırımların Türkiye’de olması için çalışıyoruz. Orhangazi’de pandemi döneminde 10 milyon doları aşkın yatırımla yeni bir tesis kurduk. Cargill’in dünya fabrikaları içinde üçüncü oldu. Karışımlar üretiyoruz. Müşterimize reçeteler üretiyoruz. Ama bunun için denemeler yapmamız lazım. Türk tadıyla, Avrupalıların damak tadı farklı. Eskiden alıyorduk ihtiyacı, düzeltip Avrupa’daki fabrikaya yolluyorduk, oradan dönmesini bekliyorduk. Bunların hepsi bir süreç. Burada tesisi kurunca, ithalatı da kestik. Bu ürünlere fonksiyonel ürünler diyoruz” şeklinde konuştu. Tarakçıoğlu, Orhangazi fabrikalarında önemli üç reçeteyi hayata geçirdiklerini kaydetti. Bu fonksiyonel ürünlerden birinin sunta tabir edilen lifl i diyet bisküviler için ‘fibrojen’ isimli hammadde olduğunu, diğerinin şeker ayarlaması yapılmış ‘sweet balance’ ve sonuncusunun da mısır proteini olduğunu kaydeden Tarakçıoğlu, “Saydığım ilk iki ürünü Türk ekibi olarak tamamen biz icat ettik. Bunlar fibrojen ve sweet balance. Hatta biz buna sweet dreams ‘tatlı rüyalar’ diyoruz. Mısır proteini ise global bir projeydi. İkna ettik Türkiye’de üretiyoruz” dedi.
Mısır proteini dünyada ilk defa Türkiye’de üretilecek
Dünyadaki trendlere de değinen Tarakçıoğlu, “Artık tüketici yanında taşıyabildiği, sağlıklı yağlar içeren, daha proteinli ve daha sürdürülebilir ürünler istiyor. Ayrıca hayvansal proteinler artık, sürdürülebilir değil, pahalı ve sağlıksız olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle bitkisel proteinler öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Geliştirdikleri üç reçete ile ilgili ayrıntı veren Tarakçıoğlu, şunları söyledi: “Sunta olarak tabir edilen, diyet ürünlerin buğdaydan değil, mısırdan elde edilen versiyonunu yaptık. Çok yeni başladık. Eski fabrikamız Vaniköy’ün ismini verdik. Bu ürünümüzün adı Vaniköy Fibrojen. Biz onu nihai ürüne çevirecek müşterilerimize satıyoruz. İki avantajı var, bağırsak fl orasını düzenliyor ve tokluk hissi veriyor. Çünkü lifi şişiyor. Bir de yine Orhangazi’de üretilmiş, şeker azaltma ürünümüz var. Şeker tadı yüksek ama şeker dokusu az. Bu da Türkiye’de ilk defa yapılmış bir ürün. İnovatif ürünler de bizim ekipten çıkıyor. Şimdi globalden Türkiye’ye kazandırdığımız bir de mısır projemiz var. Her mısırda yüzde 6 civarında protein bulunur. O protein kanatlı yemine ya da balık yemine gider. Yüzde 60’ı da nişastadır. Biz de bu yüzde 6’lık kısmı, protein haline getiriyoruz. Orhangazi’de yapılıyor, dünyada ilk defa olacak. Bunun önce pilotunu kuracağız.”
Dubai’den değil Türkiye’den 70 ülkeyi yönetiyor
Türkiye’den 70 ülkeyi yönettiklerini anlatan Tarakçıoğlu, “Bunların 25’inde çok etkiniz. Bölgemizde iki ‘hub’ var. Biri İstanbul diğeri Dubai. Dubai daha yakın gibi görünse de THY’nin varlığı ve çok sayıda noktaya uçması İstanbul’u öne çıkarıyor. Biz Cargill olarak İstanbul’dan Dubai’yi yönetiyoruz. Genel olarak uluslararası firmalarda Dubai’de bir ofis varsa oradan Türkiye yönetilir. Biz de tam tersi” dedi.
‘1000 Çiftçi 1000 Bereket’ ile verimi artırma hedefi
Cargill, pandemi öncesi, 2019’da “1000 Çiftçi 1000 Bereket” projesini başlatmıştı. Proje, çiftçilerin verimini ve refahını artırmayı, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemeyi, tarlada sürdürülebilir yöntemleri yaygınlaştırmayı amaçlıyordu. Bu yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin 14 ilinde, mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi 4 bini aşkın çiftçiye ulaşan program saha destekleri, çiftçilere tarlaya özel danışmanlık hizmeti, eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve Lider Çiftçi modülünden oluşuyor. Programın ilk yılında yüzde 21 verim artışı sağlanırken, bu oran 2020’de yüzde 26’ya çıktı. Geçen sene ise yaşanan kuraklığa rağmen yüzde 23 verim artışı sağlandı. Öte yandan program kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi ve Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) iş birliği ile “Tarlada Sıfır Atık’ projesi hayata geçirildi. Böylece; 3 tona yakın plastik atık geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırıldı. Öte yandan New York Üniversitesi Stern Sürdürülebilir İş Merkezi tarafından hazırlanan 2020 tarihli raporun, sürdürülebilir şekilde pazarlanan ürünlerin satışlarının geleneksel ürünlerden 7 kat daha hızlı arttığı bilgisiyle, çiftçinin bu alanda üretim yapması için program yapılıyor.
Bitkisel trafo yağı 22 ülkeye ihraç ediliyor
Cargill, Dilovası tesislerinde bitkisel kökenli trafo yağı üretti. Murat Tarakçıoğlu, petrol bazlı ürünleri ikame edecek bitkisel ürünler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Tarakçıoğlu, şunları kaydetti: “Biliyorsunuz yangınlar en çok trafolardan çıkıyor. Geçen sene yangınlarla mücadele ederken, bunların altı bir kez daha çizildi. Pamuk yağının yanma derecesi 130… Daha geç tutuşuyor ayrıca yüzde 30’a kadar daha verimli. Biz Dilovası’nda ürettiğimiz trafo yağını Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli tren setine tedarik ettik. Uzak Doğu ve Avrupa dahil 22 ülkeye ihraç ediliyor. Bunun yanında asfalt katkı maddesi üretiyoruz. Hem dayanıklılığı yüksek hem de asfaltlama sırasında çıkan duman bitkisel. Karayolları şu anda ürünümüzü test ediyor. Ayrıca sağlıklı boyalar üretiyoruz. Beyaz eşya ve yatak sektörüne dolgu üretiyoruz.”
ekonomim.com