Balıkçılar sıkıntılarını Cumhuriyet’e anlattı: ‘AKP’liyim ama memnun değilim’
Gökhan Kam
Cumhuriyet olarak av sezonunun açılmasıyla birlikte Kolcu ailesinin gırgır teknesiyle Karadeniz’e açıldık. Artan maliyetlerin kendilerini olumsuz etkilediğini söyleyen Ömer Kolcu, “Mazotun bu kadar çok artması kötü etkiliyor. Denizde balık arayarak gidiyoruz, bulamazsak kontağı kapatırız. Ben AKP’liyim. Ancak şu an ki yönetimden hiç memnun değilim. Ben yaşayacağım ki halk balık yiyebilsin” dedi.
Denizlerdeki av yasağının 1 Eylül’de kalkmasıyla birlikte binlerce balıkçı denizlere açıldı. Av yasağı kalktı ancak denize açılan balıkçılar gemilerini ve tayfasını sezona hazır hale getirebilmek için yaptıkları masrafları kurtarıp kurtaramayacaklarından endişeli. Sezon öncesı tekne bakım maliyetleri ve tayfa giderlerinin geçen yıla göre 3-4 kat arttığını belirten balıkçılar bazı teknelerin maliyetlerini kurtaramayacakları gerekçesiyle bu sezon ava çıkmaktan vazgeçtiklerini söylüyor.
SADECE 75 ADET PALAMUT
Cumhuriyet olarak av sezonunun açılmasıyla birlikte Kolcu ailesinin “Kolcular” isimli gırgır teknesinin 35 mürettebatıyla birlikte Karadeniz’e açıldık. Sarıyer Rumeli Feneri’nden ayrılırken hedefini Bulgaristan sınırı İğneada açıkları olarak belirleyen “Kolcular” gırgır teknesi, denizde balık bulamayınca artan mazot maliyeti nedeniyle Çatalca Yalıköy açıklarında kontak kapatarak geri dönmek zorunda kaldı. 19 saat boyunca yaptığımız yolculukta tonlarca balık avlama kapasitesine sahip tekneyle sadece 75 adet palamut yakalayabildik. Balık avı sürecinin de bir maliyetinin olduğunu söyleyen balıkçılarla yaşadıkları sorunları ve artan maliyetlerin etkilerini konuştuk.
(Büyük umutlarla Sarıyer’den İğneada açıklarına doğru açılan Kolcular teknesi, balık bulamayınca, artan mazot maliyeti nedeniyle Yalıköy açıklarında kontak kapatarak geri dönmek zorunda kaldı.)
‘MASRAFLARIMIZ ARTTI’
Balıkçılığın aile geleneği olduğunu ve 230 yıldır ailesinin İstanbul’da yaşadığını söyleyen Ömer Kolcu, “Atalarım balıkçılığı Rumlardan aldı. Biz o zamandır denizlerde mücadele ediyoruz” dedi.
Kolcu, teknede çalışan mürettebatın sezonluk olarak işe alındığını söyleyerek, “Sezon 1 Eylül’de başlar, şubat ayında biter. Şu an balıklar daha yeni görünüyor denizde. Hava durumu çok önemli. Hayvan havayı sevecek ki kendini göstersin. Balık şu anda var ama ya dipte yatıyor ya da Karadeniz açıklarında. Şu an kendini göstermiyor. Bu demek değil ki kendini göstermeyecek. Önümüzde daha güzel günler var” ifadelerini kullandı.
‘KONTAĞI KAPATIYORUZ’
Artan maliyetlerin kendilerini olumsuz etkilediğini söyleyen Kolcu, “Bugünün de bir maliyeti var. Nereden baksan 1.5 ton mazotumuz var. Mazotun bu kadar çok artması bizi kötü etkiliyor. Denizde balık arayarak gidiyoruz, eğer bulamazsak artık bir yere kadar gidip kapatırız kontağı. Masraflarımız hep arttı. 3’e 4’e katlandı. Balık koyduğumuz köpük kasayı 12 TL’ye alıyorduk 25 TL oldu” diye konuştu.
‘TAM YOL İLERİ YARIM YOLA DÜŞTÜ’
Artan maliyetlerden dolayı önünü göremeyen bazı balıkçıların yeni av sezonunda denize açılmadığını söyleyen Ömer Kolcu’nun oğlu teknedeki bir diğer kaptan olan Zeki Kolcu, “Biz mecbur çıkıyoruz. Yapacak bir şeyimiz yok. İflas edene kadar çıkmak zorundayız. Sezonluk giderimiz, personel, yakıt, yemek, 6.5-7 milyonu buluyor” dedi. Mazot fiyatlarındaki artış nedeniyle denize açılırken tam yol yerine yarım yol yaptıklarını belirten Kolcu, “Dün çıktığımızda Bulgaristan sınırına kadar gidecektik. Niyetimiz oydu. Ama Çatalca Yalıköy açıklarına kadar gidebildik. Mazot 7 lira olsaydı oraya kadar gidecektik. Ama böyle olunca yavaş gitmeye karar verdik. Minimize ettik yolu. Bizi şu anki balık fiyatları da kurtarmayacak” diye konuştu.
‘AKP’LİYİM AMA MEMNUN DEĞİLİM’
AKP’li olduğunu ancak kendilerini dinlemedikleri için hükümetten şikâyetçi olduğunu söyleyen Ömer Kolcu, “Ben AKP’liyim. Ailemiz geçmişten bugüne önce Menderes’i sonra Turgut Özal’ı son olarak da Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi. Ancak şu anki yönetimden hiç memnun değilim. Hükümetle aramızda hep sorun var. Çünkü bizim dertlerimizi dinlemiyorlar. Oltacıların laflarını dinliyorlar. Bizleri o kadar dinlemiyorlar. Biri geliyor iskeleden olta atmaya başlıyor. Onun lafını devlet dinliyor. Benim lafımı dinlemiyor. Benim maliyetimi sizin bana sorduğunuz şekilde sorup da beni dinlemiyor. Bana yardımcı olmuyor.
Ben yaşayacağım ki halk balık yesin. Ben atadan kalma balıkçıyım. Başka bir mesleğim yok. Benim oğlum bu işi yapmasa ben çoktan bırakmıştım. Bakanlar geliyor, dinliyorlar anlatıyoruz ama herhangi bir icraatlarını göremiyoruz. Hükümetimizi çok seviyorum. Ben AKP’liyim ama lakin bu yanlışlar aradaki iş bilmeyen insanlar yüzünden. Hükümeti sevmekle de olmuyor” diye konuştu.
‘AKP’LİYİM AMA MEMNUN DEĞİLİM’
AKP’li olduğunu ancak kendilerini dinlemedikleri için hükümetten şikâyetçi olduğunu söyleyen Ömer Kolcu, “Ben AKP’liyim. Ailemiz geçmişten bugüne önce Menderes’i sonra Turgut Özal’ı son olarak da Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi. Ancak şu anki yönetimden hiç memnun değilim. Hükümetle aramızda hep sorun var. Çünkü bizim dertlerimizi dinlemiyorlar. Oltacıların laflarını dinliyorlar. Bizleri o kadar dinlemiyorlar. Biri geliyor iskeleden olta atmaya başlıyor. Onun lafını devlet dinliyor. Benim lafımı dinlemiyor. Benim maliyetimi sizin bana sorduğunuz şekilde sorup da beni dinlemiyor. Bana yardımcı olmuyor.
Ben yaşayacağım ki halk balık yesin. Ben atadan kalma balıkçıyım. Başka bir mesleğim yok. Benim oğlum bu işi yapmasa ben çoktan bırakmıştım. Bakanlar geliyor, dinliyorlar anlatıyoruz ama herhangi bir icraatlarını göremiyoruz. Hükümetimizi çok seviyorum. Ben AKP’liyim ama lakin bu yanlışlar aradaki iş bilmeyen insanlar yüzünden. Hükümeti sevmekle de olmuyor” diye konuştu.
‘KANAL İSTANBUL BİZİ ETKİLER’
Kanal İstanbul Projesi hakkında da konuşan Ömer Kolcu, “Doğayı bozduğun zaman bizi etkileyecek. Dipten aldıkları çamuru nereye atacaklar. Denizin içine atacaklar. Limanın içini bile temizleyip ağ attığımız yere döküyorlar. Sahilden 24 metre açığına kadar avlanmayı yasakladılar. Nedeni balık yumurtalarına zarar veriyormuşuz. Bu yasaklar konduğundan beri balıklar azaldı. Balığın havyar dökme zamanı haziran- temmuz ayı. O zamanlar biz zaten yasaktayız. Havyarı döküyor, balık kendini büyütüyor. Balık burada büyüyünce kıyıdan devam ediyor Boğaz’dan geçip Marmara’ya oradan da Çanakkale Boğazı ve en son Akdeniz’e geçiyor. Bizim sulardan geçip gidiyor balıklar” dedi.
Denize artık ticaret yapmak için çıkamıyoruz diyen oğlu Zeki Kolcu da, “Mecbur kaldığımız için çıktık. Sadece kendimizi döndürmek için çıkıyoruz balığa. Bu seneden bir ticari beklentimiz yok. Çok açığa çıkmadan yakın mesafede yakıt masrafı az olur ve balık çok olursa belki bir şeyler kazanırız. Biz tuttuğumuz balığı komisyonculara veriyoruz. Halbuki bize satış noktası verilse, biz palamutun iki tanesini 35 TL’den verirken halk tanesini 40 TL’ye alıyor. Bu işlerde kasacı, ağ üreten, nakliyeci, komisyoncu kazanıyor. Herkes kâr güdüyor” dedi.
‘YILLARDIR DİNLEMEDİLER’
Müsilajın balıkçılığı olumsuz etkilediğini ancak hükümet yetkililerine yıllardır Marmara Denizi’ndeki kirliliği bildirdiğini söyleyen Zeki Kolcu, “Müsilaj 1990’dan beri var. Biz onun çilesini çektik. Biz 1990’dan sonra çok söyledik, yine devlet dinlemedi” şeklinde konuştu.