Sorting by

×
GüncelHayvancılıkKırsal

Bakan Pakdemirli Karaman’da Hayvan Takip Sistemi’ni tanıttı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Elektronik Hayvan Takip Sistemi’nin ülkemiz hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm olduğunu söyledi.

Bakan Pakdemirli, açılış ve bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Karaman’a geldi. Bakan Pakdemirli ilk olarak Karaman-Karapınar yolu üzerinde bulunan ve bir hayvan çiftliğinde düzenlenen Hayvan Takip Sistemi tanıtım programına katıldı. Burada konuşan Bakan Pakdemirli, bakanlık olarak, tarımı geliştirmek ve üreticiye yeni projeleri sunmak için durmadan, dinlenmeden çalışmalara aralıksız devam ettiklerini belirterek, “Bugün de, üzerinde uzun süredir çalıştığımız ve ülkemiz hayvancılığının geleceği için oldukça önemli bir projeyi, Elektronik Hayvan Takip Sistemi’ni Karaman’dan tüm Türkiye’ye tanıtıyoruz. Birazdan projenin detaylarını paylaşacak ve canlı bağlantılarla örnek uygulamaları göstereceğim. Hayvancılığımıza sınıf atlatacak, teknoloji ve inovasyonu üretimle buluşturacak bu projenin, sektöre ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.

“Hayvancılık bizim kadim mesleğimizdir” diyen Bakan Pakdemirli, “Yüzyıllar önce Orta Asya’dan başlayan bu uğraş bugün Anadolu’nun her bir yerinde üretime, istihdama ve ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Ülkemiz hayvancılığına 16 milyarı son üç yılda olmak üzere 19 yılda verdiğimiz 75 milyar lira destek ve hayata geçirdiğimiz ulusal ve bölgesel birçok proje ile büyük bir değişim ve kalkınma yaşadı. Hayvancılık desteğini son 3 yılda; iki kattan fazla artışla 7,8 milyar liraya çıkardık. Bu desteklerle ve yeni projeler sayesinde hayvan sayısı ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağladık. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte, doğrudan üreticiye ve üretime dokunan hızlı karar alma mekanizmasının bu artışlarda önemli bir rolü var. Son 3 yılda; büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 13 artışla,18,3 milyon başa yükselerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Küçükbaş hayvan varlığımız ise aynı dönemde yaklaşık yüzde 29 artışla, 57,3 milyon başa ulaşarak son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gururla söylüyorum, bugün Türkiye; küçükbaş hayvan sayısında Avrupa’da birinci, büyükbaş sayısında ikinci sırada. Yetiştiricimizin gayreti, bizlerin desteği ve Allah’ın bereketiyle ulaştığımız bu seviyeyi, yeni projelerle inşallah daha da yukarılara taşıyacağız. Tabii üretimdeki bu gelişmeler, hayvancılık ihracatımıza da olumlu yansımaya devam ediyor. Canlı hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde; 2019’da 585 milyon dolar olan dış ticaret fazlasını, 2020 yılında 727 milyon dolara çıkardık. 2021 yılının ilk 8 ayında ise 2020 yılının tamamını geride bırakarak 887 milyon dolara ulaştırdık. Bu vesileyle tarım ve hayvancılık sektörüne emek veren, alın teri döken tüm çiftçilerimize, üreticilerimize ve yetiştiricilerimize tek tek teşekkür ediyorum. Buradan yem fiyatlarındaki aşırı artışa müsaade etmeyeceğimizin altını özellikle çizmek istiyorum. Et, süt ve yem üreticilerimizin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi ve maliyetlerinin azaltılmasını sağlamak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığı ile ‘Yem Regülasyon Çalışması’ başlattık. TMO, hasat nedeniyle Haziran ayında ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem hammaddesi satışına, Temmuz ayında yeniden başladı. Bu kapsamda; Ekim ayı sonuna kadar 2,6 milyon ton hububatı piyasaya arz etmiş olacağız. Yine, hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla, yem bitkileri desteğimiz de devam ediyor. Son 19 yılda yaklaşık 8 milyar lira yem bitkileri desteği ödedik. Sağladığımız destekler ve yürütülen çalışmalar ile yem bitkileri ekim alanımız 758 bin hektardan, 2,5 milyon hektara yükseldi. Besicimiz ve süt üreticimiz rahat olsun. Tedbirlerimizi aldık, almaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız”

Tarım ve hayvancılıktaki gelişmenin sadece destekle ve hibeyle olmayacağını belirten Bakan Pakdemirli, “Sektördeki gelişmenin devamını istiyorsak, doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız. 2019 yılında Cumhurbaşkanımızın himayelerinde; 15 yıl aradan sonra 3. Tarım Orman Şurası’nı düzenledik. Yine Cumhuriyet tarihimizin ilk su şurası çalışmalarında ise sona geldik. Tarım Orman şurasında, dijitalleşme, teknoloji kullanımı ve Ar-Ge öne çıkan konuların başında yer alıyor. Son 3 yılda tarımda teknolojinin ve dijitalleşmenin önünü açan çok sayıda marka projeyi hayata geçirdik. Tarımın geleceğinde, bilgi, inovasyon ve teknolojinin olacağını çok iyi biliyoruz. O nedenle geleceğin tarımına şimdiden kendimizi hazırlıyor, üretimi teknolojiyle daha fazla buluşturmaya gayret ediyoruz. Tabii bu projelerimiz saymakla bitmez. Hamdolsun, Türkiye, 60 araştırma enstitüsü, 7 bin civarında araştırma çalışanı ile bulunduğu coğrafyanın en büyük ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülkesidir. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımızı daha da geliştirmek için çeşitli kaynaklardan yıllık yaklaşık 1 milyar lira bütçe kullanıyor ve tarım sektörünün çözümlerinin yüzde 70’ini bakanlık olarak biz üretiyoruz. Bakanlık olarak üreticinin maliyetlerini düşürecek ve gelirini artıracak elektrikli traktörden, hayvan aşısı üretimine, arıcılık merkezinden bitkisel gıda Ar-Ge merkezine kadar birçok proje yürütüyoruz. İhtiyaç duyulan her türlü Ar-Ge ve İnovasyon çalışmasına sonuna kadar destek veriyoruz. İnanıyoruz ki ‘Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı’ için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak ‘Teknoloji bizimse, çözüm de bizimdir” dedi.