Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir / Osman Arolat
Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir’in çıkışı, yaşamın dönüştürülmesi eyleminde, sivil toplumun etkisini artırarak ‘’pasif devrim‘’ yoluyla toplumu değiştirmenin olanaklı olabileceğini gösteren bir örnek…
Sabahları bakanlığa bir bisiklet ile geliyor, et yemiyor ve gün içinde jimnastik yapıyor. Bu anlattığım portre, Almanya’nın yeni Tarım Bakanı ‘’Türk kökenli Alman siyasetçi‘’ 56 yaşındaki Cem Özdemir’e ait.
Bakanlığın ilk gününde saygın Der Spiegel dergisinden, popüler bulvar gazetesi Bild‘e uzanan ayrı ayrı verdiği demeçlerde bir odak noktası var:
-Ucuz et ve ucuz gıda bir sağlıksızlık işareti. Halkımız kötü besleniyor ve ağırlıklı olarak obez. Çiftçimizse damping fiyatları altında eziliyor, yok oluyor. Bu tabloyu tersine çevirmek gerekiyor…
Üslubunda, kırıcı eleştiri, tehdit, ‘’yok ederiz’’ türünden sözcükler yok. ‘’Ucuz ve kolay tarım ve hayvancılık yaptığımızı zannettik, ama öyle değil…’’ diyor. Devamında ‘’Üç Beyaz’ların yanında hazır gıdaların üretici ve tüketiciyi yok olma noktasına taşıdığını‘’ düşünüyor. Bu noktada bir ‘’sistem eleştirisi‘’ var, şöyle diyor:
– Politika, ‘öz düzenleme‘ yapması için piyasayı çok uzun ve gereksiz bir süre seyretti. Kamunun elini kullanacağız ve Üç Beyaz’larda sanayiye kullanım oranları vereceğiz. Limonata ve cipsler için reklam yasağı isteyeceğiz. Kamusal alanlarda yerel ve organik ürünlere ağırlık tanıyacağız.
Söz anlamlı: Çoğu vatandaş için otomobili gıdadan daha önemli, motor yağında bir tercihi var ama yemeğinin yağında yok…
2030‘a dek ekolojik ekim alanların %10’lardan %30’a çıkmasını hedefliyor, pestisit kullanımını sınırlandıracak.
Bunları öngörürken, yılda 50 milyar Euro destek dağıtan AB Tarım Programı‘nın 2027’e dek geçerli olduğunun bilincinde. Bu programı değilse de, önceliklerini değiştirmekte kararlı. Bunun için ivedilikle ‘’Yararlı Ürüne Destek Primi‘’ uygulamasına geçiyor. Özdemir‘in önerilerinin yaşama geçmesi, aslında bir sivil toplum projesi. ‘’Cem Özdemir Olayı’’, politik düşünür ve eylemci Antonio Gramsci’nin düşüncesiyle, yaşamın dönüştürülmesi eyleminde, sivil toplumun etkisini arttırarak ‘’pasif devrim‘’ yoluyla toplumu değiştirmenin olanaklı olabileceğini gösteren bir örnek.
Yeni yılın bu ilk işgününde DÜNYA okurlarına 2022 yılı hayırlı, uğurlu olsun diyorum…