Akşener’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Çiftçimize bir iyilik yap, Tarım Bakanını paketle!”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Fiyatlar uçmuş, milletin pazara, markete gidecek mecali kalmamış. Tarım Bakanını paketle, şu mübarek ramazan öncesi milletimizi sevindir.” dedi.
Ekonomi Reform Paketi üzerinden hükümetin tarım politikasını eleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dikkat çeken bir çağrı yaptı. Akşener, “Gel çiftçimize bir kez olsun iyilik yap, Tarım Bakanı’nı paketle. Fiyatlar uçmuş, milletin pazara, markete gidecek mecali kalmamış. Tarım Bakanını paketle, şu mübarek ramazan öncesi milletimizi sevindir.” dedi.
İYİ Parti’nin TBMM Grup Toplantısında konuşan Genel Başkan Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomi Reform Paketi üzerinden hükümetin tarım politikalarına yönelik eleştirilerde bulundu, Erdoğan’a Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi görevden alma çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı’nın gıda israfı sözleri!
Akşener ilk olarak Cumhurbaşkanı’nın gıda israfına ilişkin sözlerine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan konuşmasında, bu ülkeyi 20 yıla yakındır yöneten kendisi değilmiş gibi, 19 milyon ton gıdanın israf edildiğinden dert yandı. Biz İYİ Parti olarak bu konuyu kurulduğumuz günden beri işleyip, israf ekonomisini azaltmak için ne yapılması gerektiğini anlatıyoruz. İsrafın en büyük nedeni hasar kayıpları, pazara indirme kayıpları, ambalajlama ve tasnifleme kayıpları, iklimlendirme ve soğuk depolama kayıpları, lojistik kayıpları, Pazar ve raf kayıplarıdır. Biz bunu kaç zamandır söylüyoruz ama sayın Erdoğan daha yeni duymuş. Diyor ki, ‘tarlada ve hallerde kalan taze sebze ve meyveleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştireceğiz.’ Bunu da dijital tarım pazarı ile yapacaklarmış.
“Depolarda çürüyen patates ve soğanları satın al, fakir fukaraya dağıt”
Sayın Erdoğan daha iki hafta önce bu kürsüden depolarda çürüyen patates ve soğan konusunu anlattım. Sen ise oralı bile olmadan. Ama madem gıda israfı konusunda aniden yeni bir hassasiyet geliştirdin, o zaman işte sana fırsat. İşe oradan başla. Niğde başta olmak üzere İç Anadolu’da patates yetiştiren bütün şehirlerimizin soğuk hava depolarında çürüyen patates ve soğanlarını hemen satın al ve fakir fukaraya dağıt.
Buradan arkadaşlarım adına, kendi adıma söz veriyorum, eğer patates ve soğan üreticisini bu sene mağdur etmezsen, ben de reform paketinin bu bölümü başarılı olmuş diye anlata anlata gezeceğim.”
“Çiftçiye bu zulme derhal son verin!”
Geçen hafta Şanlıurfa ve Mardin’de vatandaşlarla buluştuğunu hatırlatan Meral Akşener, çiftçilerin yüksek elektrik faturaları altında ezildiğini söyledi. Akşener, şöyle devam etti:
“Çiftçi kardeşlerim diyor ki, mazot, gübre, ilaç fiyatları aldı başını gidiyor. Ama Urfa’dan Mardin’e kadar başımızda öyle bir bela var ki, hepsini unutturuyor diyor. Nedir o bela DEDAŞ? Yani Urfa’da, Mardin’de herkesin DEAŞ dediği Dicle Elektrik.
Çiftçi ekip biçmek için hevesli, hazır bekliyor. Toprak bire beş verecek kadar bereketli, hazır bekliyor. Ama öyle bir düzen kurulmuş ki, kimsenin dermanı yok. Çiftçimiz astronomik elektrik faturalarından illallah diyor. Fatura yetmiyor, gestapo gibi dolaşan şirket görevlilerinin yazdığı cezalarda çiftçimizin nefesini kesiyor. 300 bin lira, 500 bin lira, 1 milyon lirayı bulan cezalar var ve ilginçtir ortada fatura da yok. Yani sistem hem vatandaşın sırtında yük hem de devletten vergi aşırıyor. Böyle insafsızlık olur mu? Böyle kayıtsızlık olur mu? Böyle vicdansızlık olur mu? Utanmıyor musunuz? Çiftçimize yaşattığınız bu zulme derhal son verin.
“Urfa sana küsmüş sayın Erdoğan”
Urfa’da tarlalar hüzünlü, toprak mahzun. Yağmur yerine yağan elektrik cezaları derman bırakmamış. Urfa sana küsmüş, haberin olsun sayın Erdoğan.”
İYİ Parti Lideri Akşener, daha sonra kürsüye çağırdığı Bozova’dan çiftçi Bayram Sarı’nın konuşmasının ardından eleştirilerini sürdürdü:
“Mardin’deki durum da farklı değil. Mardinli bir çiftçi kardeşimin söyledikleri yenilir yutulur değil. ‘133 dönüm arazim var’ diyor. ‘Elektrik, su, gübre, ilaç derken 320 bin lira masrafım oldu. 130 dönüme 15 bin lira destek veriyorlar’ diyor. Bir de üstüne o destek parasına el konuluyor diyor.
Tam da burada bir zulme dikkatinizi çekmek istiyorum. Hani şu çiftçiye verilen destekleme primi var ya. İşte o Ziraat Bankası’ndaki bir hesaba yatıyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeni bir sistem kurulmuş. Çiftçinin eline gitmesi gereken para önce o hesaba gidiyor ve DEDAŞ’ın alacağı varsa yetki verilmiş, şirket oradan o parayı kesiliyor. Çiftçiye de hiçbir şey kalmıyor. Kalsa da zaten işe yaramıyor.
İşte size Partili Cumhurbaşkanı Sisteminde çiftçimizin durumu. Lafa geldi mi çiftçimize şöyle prim verdik, böyle destek olduk diye hava atıyorsunuz. İşin aslı çiftçinin parasına daha bankada el koyduruyorsunuz.
“Damat Bakanın ruh ikizi Tarım Bakanı’nı paketle”
Sayın Erdoğan millet üretmek istiyor, sen tarlaları ateşe veriyorsun. Bu ülkeye daha fazla kötülük etme. Bu millete daha fazla zulmetme. Milletimiz ona reva gördüğün bunca çileyi hak etmiyor. Şanlıurfalı çiftçi kardeşimizin sözleri, damat bakanın ruh ikizi Tarım Bakanı için adeta ders niteliğinde:
‘Buralar çok verimli topraklar. GAP’ın yüzde 48’i tamamlandı, ama yüzde 52’si kaldı. İstanbul’a Kanal açacaklarına buralarda sulama kanalı yapsınlar. Yağmurlama sistemi için bize destek olsunlar. DEDAŞ zulmüne son versinler. Tarım üretiminde zirvedeki Hollanda ne ki, Urfa, Mardin, Batman el ele verir, birkaç sene de Hollanda’yı yakalar, daha sonra da geçeriz.’
İşte sayın Erdoğan sana vizyon, işte sana akıl, işte sana motivasyon. Bunları siz söylemiyoruz, Mardin’deki, Şanlıurfa’daki çiftçilerimiz söylüyor. Eksik olan ise yalnızca bir paket. Bugüne kadar açıkladığın en iyi paket, damadını paketlemendi. Dolar anında bir lira düşmüştü. Gel çiftçimize bir kez olsun iyilik yap, bu kez de Tarım Bakanı’nı paketle. Fiyatlar uçmuş, milletin pazara, markete gidecek mecali kalmamış. Gel Tarım Bakanını paketle, şu mübarek ramazan önce milletimizi sevindir.”
Kaynak: www.gidahatti.com