Yem piyasasında neler oluyor? Artan yem fiyatlarının önüne neden geçilemiyor?
Yem piyasasında neler oluyor? Artan yem fiyatları ülke hayvancılığını nasıl etkiliyor? Lisanslı Depoculuk kime hizmet ediyor? TMO son yıllarda regülasyon görevini neden tam olarak yapamıyor? Artan yem fiyatları karşısında üreticinin üretimini sürdürebilmesi için kırmızı etin karkas kesim fiyatı ile çiğ süt fiyatı ne olmalı? Yaşanan kuraklıkla birlikte sektör nasıl etkilenecek? Bu soruların cevaplarına yönelik kapsamlı bir haber çalışması yaptık.
Özet; Son yıllarda yem fiyatlarındaki afaki fiyat artışından müstahsil başta olmak üzere sanayici de oldukça fazla etkilenmektedir. Fiyat artışlarının önüne geçmek için tedbir alınması gerekirken, üst üste alınan yanlış kararlar ve uygulamalar fiyat artışını iyice tetiklemiş ve tetiklemeye devam etmektedir. Bu haberimizde ülkemiz hayvancılığının başlıca sorunu olan besleme eksiklikleri ve fiyat artışı ele alınarak sektördeki gelişmeler değerlendirilecektir. Hayvan beslemede fiyat artışı, kalite ve istikrarsızlığın nedenleri aslında açıkça ortadadır. İşte dikkat çeken başlıklar…
YEM ÜRETİMİNDE NE KADAR DIŞA BAĞIMLIYIZ?
2020 yılında üretilen toplam 26.272.266 Ton karma yemde kullanılan hammadde ve katkı maddelerinin TUİK verilerine göre 12.395.794 tonu ithal edilmiştir. Bu rakam her ne kadar toplam üretimin % 47,18’ine tekabül etse de yem sektörünün ülkemizde faaliyet gösteren yağ, un ve nişasta fabrikalarından temin ettiği yağlı tohum küspeleri, buğday ve mısır kepeğinin ana hammaddesi olan yağlı tohumlar ve unluk buğdayın da çok büyük bir kısmı maalesef ithal edilmektedir. Dolayısıyla yem sektörü kabaca % 50-55 ve hatta bazı dönemlerde % 55-60 oranında hammaddede dolaylı ve doğrudan dışa bağımlıdır. Sadece hammadde ile sınırlı kalmıyor. Çuval, iplik ve etiket gibi ambalaj malzemelerinin tamamı dövize endekslidir.