Sorting by

×
Güncel

Deniz salyası balık popülasyonunu tehdit ediyor

Marmara kıyılarını kaplayan ve halk arasında “deniz salyası” ya da “kaykay” olarak da bilinen “müsilaj”, son günlerde su yüzeyinde azalmasına karşın suyun altındaki canlılar için tehdit olmaya devam ediyor.

Marmara Denizinde gözüken deniz salyası olarak bilinen müsilaj İstanbul Boğazı’nda su altından görüntüledi.

Sarayburnu açıklarında çekilen görüntülerde deniz salyasının içinde kalan balıklar su altı görüntülerine yansıdı.

Deniz üzerinde köpüğü andıran yapısı ile deniz salyası olarak bilinen müsilaj İstanbul görülmede devam ediyor. Adalarda, Anadolu yakasında Kartal, Pendik Zeytinburnu sahilleri ve açıklarında görülen deniz salyası İstanbul Boğazında da gözükmeye başlandı.

Kadıköy, Kurbağalıdere’yi deniz salyası kapladı. Beton dökülmüş gibi tabaka oluşturan salya teknelerin bulunduğu kısımda yoğunlaştı. Kötü kokular yayan deniz salyalarının oluşturduğu kirlilik havadan da görüntülendi. Kurbağalıdere’yi geçtiğimiz günlerde de deniz salyası sarmıştı.

Tarihi yarımda açıklarında havadan çekilen görüntülerde Ayasofya camii ile birlikte deniz üzerinde biriken müsilaj yansıdı. Sarayburnu açıklarında görüntülenen müsilaj su altından ilginiç görüntüler oluşturdu.

DENİZ SALYASININ ORTAYA ÇIKMASINDAKİ ETKENLER

Marmara Denizi’nin birçok noktasında şubat ayından bu yana çeşitli sebeplerden kaynaklı müsilaj oluşumları görülmeye başlandı.

Türkiye’nin en yoğun nüfus yerleşimlerinin yanında en yoğun ticari ve sanayi faaliyetlerine de ev sahipliği yapan Marmara Denizi’nde, özellikle İzmit ve Gemlik körfezleri, Susurluk Deresi önleri ve Tuzla civarı bu faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgeleri oluşturuyor.

Taşıma kapasitesinin üstünde aşırı besin elementi girdisi nedeniyle Marmara Denizi’nin ötrofikasyon (büyük su kitlelerinde gerçekleşen alg ve plankton artışı) riski her geçen gün artıyor.

Gerekli evsel atık su arıtma tesislerinin hayata geçirilmemesi, atık suların arıtılmadan denize verilmesi, Marmara Denizi’nde su değişim hızının düşük olması ve giderek düşen çözünmüş oksijen miktarı ötrofikasyon seviyesini yükselterek ekolojik kaliteyi de düşürüyor.

Marmara Denizi’ne gerekli arıtım yapılmadan gerçekleştirilen atık su deşarjları da ötrofikasyonun ana nedenlerini oluşturuyor.

Ötrofikasyon da Marmara Denizi’nde en dikkati çekici problem olan ve “salya” olarak bilinen müsilaj oluşumlarına neden oluyor. Marmara Denizi’nde, besin maddesi varlığının aşırı artması ve deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyretmesiyle aşırı çoğalan fitoplankton hücrelerinin ekosistem içinde kullanılmadan parçalanmaları sonucu denizde müsilaj oluşumları artıyor.

PROF. DR. MUSTAFA SARI UYARDI

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, son günlerde Marmara Denizi’nde görülen müsilajın (deniz salyası) balık popülasyonunu tehdit ettiğini söyledi.

Sarı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, müsilajın ortaya çıkmasında denizin yeterli düzeyde soğuyamaması, azot ve fosfor yoğunluğunun çok yüksek olması ve denizin dibiyle yüzeyi arasında karışımların azlığının etkili olduğunu anlattı.

Yüzeyde birkaç gün öncesine nazaran daha az görülse de denizin içinde müsilaj tehdidinin devam ettiğini vurgulayan Sarı, deniz salyasının kümeleşip ağırlaşarak dibe çöktüğünü aktardı.

Denizin dibindeki oksijenin tükenmesiyle bu bölgelerde yaşayan organizmaların çoğunluğunun öldüğünü bildiren Sarı, “Kıyıya gelen müsilaj alt kısımda oksijenin bitmesine neden oluyor ve canlı organizmaların ölümlerine neden oluyor. Son 5 gündür liman, balıkçı barınağı gibi alanlarda sıkışıp kalmış olan müsilajın altında balık ölümleri görülüyor. Gümüş balığı sürüler halinde buralarda dolaşıyor ama müsilajın etkisiyle bir kısmı ölmeye başladı.” diye konuştu.

Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nin azot ve fosfor yükünün azaltılması için harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Marmara Denizi’nde son günlerde yoğun şekilde görülen müsilajın (deniz salyası), balıkların beslenme, üreme ve göçlerini olumsuz etkilediğini söyledi.

Öte yandan İstanbul’un sahil kesimleri başta olmak üzere birçok noktada görülen deniz salyası etkisini sürdürmeye devam ediyor. Kartal Sahili’nde kıyı kesimden uzaklaşarak denizin ileri kısımlarında oluşan deniz salyası yoğunluğu dikkat çekiyor. Yaklaşık 3 ay önce başta İstanbul’un sahil kesimlerinde olmak üzere birçok alanda etkili olan deniz salyaları varlığını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle balıkçıları zor durumda bırakan ve mevsimsel olduğu belirtilen ancak ekosistemde yaşanan bozulmalar sonucu varlığını yoğun olarak gösteren deniz salyaları balık popülasyonu üzerinde ciddi bir tehdit yaratıyor.