GıdaGüncelHayvancılık

Çiğ Sütte Kriz Büyüyor

Çiğ Süt üreticisi hayal kırıklığına uğradı. Kaliteyi arttırmayı amaçlandığı söylenen ve üç ayrı kategoride belirlenen fiyatlar ayrıca bir kara mizah konusu oldu.

Süt konseyi, soğutulmuş çiğ süt tavsiye fiyatlarını açıkladı, beklentide olan üretici hayal kırıklığına uğradı. Kaliteyi arttırmayı amaçlandığı söylenen ve üç ayrı kategoride belirlenen fiyatlar ayrıca bir kara mizah konusu oldu. Her sınıf sütte teşvik primi 30 kuruş olacağı da açıklandı.

Açıklanan sınıflamaya göre; “A sınıfı ” süt için öngörülen yağ ve proteindeki oranı sağlayabilmek için gereken maliyet ile verilen fiyatlar ve prim miktarı karşılaştırıldığında; proteini ve yağı düşük süt üretmek daha avantajlı görünüyor. Üreticinin çoğunlukla buna yönelmesi ile, 10-11 kg sütten 1 kg peynir üretilirken daha çok sütten aynı peynir üretilebilecek, peynir vb. süt ürünleri üreticilerinin maliyeti yükselecek. Sonuçta bilin bakalım bu maliyet kimin sırtına yüklenecek. Kaliteli süt derken kalitesiz süt üretimini teşvik edip süt ürünlerinin maliyetini arttırılmış olacak.

Süt Analizlerini Kim Yapacak?

Bir önemli konu da süt analizlerini kim yapacak? İl kontrol laboratuarları bunca ilave iş yükünün altından kalkabilecek mi, birlikler yaptığında sütü alacak sanayici buna ne kadar güvenecek? Yayınlanan süt desteğine ilişkin Kararda “üretmiş olduğu sütü, üretici örgütleri aracılığı ile süt ürününe çevirterek ESK ya satan üreticilerin çiğ süt destek alacağı” belirtiliyor. Bu durumda birlik ve kooperatiflerin ürettikleri süt ürünleri ( pastörize süt, UHT süt, yoğurt peynir vb. ), ESK tarafından alınması taahhüt edilmiş mi oluyor?

Sütün gündemde olması nedeniyle sadece hayvancılık alanından bahsedecek olursak; destekleme modelleri ya da destek birim fiyatı artışı hiç bir zaman üreticinin reel gelirini arttırmadığı gibi tüketicinin de temin edebilme gücünü daha da zorlamaya devam ediyor. Üretici kazanmıyor, memnun değil, tüketici alamıyor o da memnun değil. Burada kazanan ve memnun olan bir kesim hem üreticiyi, hem de tüketiciyi sömürerek memnuniyetini sürdürüyor. Destek kalemlerindeki her artış, yemde ithalata bağımlı olmaktan kaynaklanan fiyat artışına ilaveten destek miktarı da dikkate alınarak bir taraftan yeme yapılan ilave zamlarla diğer taraftan karkas et ve süt alım fiyatları düşük tutularak “destek”, üreticinin cebine girmeden alınıyor.