Bal gibi fırsatçılık!
2020’deki iklim sorunları bal üretiminde azalmaya neden oldu. Çin’den sonra en büyük ikinci üretici olan Türkiye’de verimde düşüş olsa da fazla sorun yok. Üretimdeki düşüşü ve pandemi döneminde artan talebi fırsatçılığa çevirmek isteyenler, bal gibi değerli bir üründe yine ortaya çıkmaya başladı.
Ticaret Bakanlığı tarafından cumartesi günü yapılan basın açıklamasında Sarp Gümrük Kapısı’na gelen yabancı plakalı bir aracın benzin deposunda saklanmış 480 kilogram bal ele geçirildiği kamuoyu ile paylaşıldı.
İklimsel sorunlar nedeniyle 2020 yılı bal üretimi önceki yıla göre yüzde 25 azalmıştı. Yanı sıra ise koronavirüs pandemisiyle birlikte sağlıklı beslenmeye yönelik gıda ürünlerine talep de artınca elbette fiyat da arttı. Zaten değerli bir ürün olarak tağşiş yapanların ve kaçakçıların her zaman dikkatini çeken bal, yeniden ‘fırsatçıların kapısı’ haline geldi. Oysa yapılan kapsamlı denetimlerle balda sahtecilik büyük oranda ayıklanmaya başlamıştı.
Güçlü bir bal üreticisi olan Türkiye, arı yaşam alanları konusunda yapılan çalışmalar ve bal üretimini artırmaya odaklanırken, tüketicileri ise gıda sahteciliğinden korumaya çalışıyor. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı (TAB) Ziya Şahin ile Türkiye’nin bal pazarını konuştuk, üreticilerden tüketicilere önerilerini aldık.
Maliyetler de arttı
Arıcılar koronavirüs pandemisi döneminde de ülkenin hemen her yerinde üretimlerine devam etti. Ancak iklim koşulları bu yıl verimi belirleyen temel unsur oldu. Ziya Şahin bu nedenle bal üretiminde yüzde 20’ye varan kayıplar oluştuğunu söyledi. Bu yıl bal fiyatlarının artabileceğine işaret eden Şahin, yanı sıra tüketim talebindeki artışa dikkat çekti. Şahin, “Dünyada 2019 yılından hiçbir arı ürünü kalmadı. İnsanların bal ve bal ürünlerine talebi arttı. Bu durum bal ve bal ürünlerinin fiyatlarını artırdı. Ayrıca bu yıl üreticilerin maliyetleri de artmış durumda” dedi. Türkiye’de üretilen balların çeşitli ve değerinin de diğer ülkelere nazaran çok daha önde olduğunu anlatan Şahin, şöyle devam etti:
“Kaçak bal girişlerinin nedeni; ülkemizde ciddi bir bal tüketim alışkanlığı var. Çoğu ballarımızın değeri özellikle Avrupa piyasasının üzerindedir. Dolayısıyla içi piyasada pazar değeri yüksek olan kestane balının kaçak girme sebebi ülkemizde fiyatların yüksek olmasıdır.”
Şahin’in verdiği bilgilere göre Türkiye, bal üretiminde dünyada Çin’den sonra ikinci sırada, kovan sayısında ise üçüncü sırada bulunuyor. Yıllık 110 bin ton bal üretimi iç piyasa ihtiyacını karşılarken, ihracata da konu oluyor.
Türkiye’de 2019 yılı itibarıyla 8.1 milyon arılı kovan, 109 bin ton bal üretimi var. Son yıllarda polen, propolis ve arı sütü ve diğer arı ürünleri üretimi de hızla gelişiyor. Buna göre 1.8 ton arı sütü, 130 ton polen, 340 kg arı ekmeği, 9.5 ton propolis üretimi yapıldı.
Ağırlıklı olarak Trakya ile Konya’da ayçiçeği, Adana ile Şanlıurfa’da narenciye ile ayçiçeği ve pamuk, Ege’de çam, Doğu Anadolu’da yayla, Batı Karadeniz ve Karadeniz hattı boyunca da kestane balı üretimi yapılıyor.
Bal gibi fırsatçılık
Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Sarp Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen operasyonda bir aracın benzin deposuna saklanarak yurda sokulmak istenen 480 kilogram bal ele geçirildi.
‘Pandemiyi kullanıyorlar’
TAB Ordu Üye İl Birliği Başkanı Akın Çiftçi, 2020 yılında iklimsel sorunlarla bal üretiminde azalma olsa da, Türkiye’nin ihtiyacına yetecek kadar bal üretiminin her zaman olduğunu söyledi. Salgınla birlikte artan talebin ise merdiven altı üretim yapanlar ve sahteciler açısından ‘fırsat’ olarak görüldüğünü anlatan Çiftçi, “Tarım ve Orman Bakanlığı ve il, ilçe birimleri mücadelesini artırdı. Denetimlerin sonuçlarını alıyoruz. Tüketici, üretici birlikleri ve bildiği markalardan gönül rahatlığıyla alım yapabilir” dedi.
Faaliyetten men cezası
Gıdada taklit ve tağşiş yapanlar, yeni yasa çalışmasıyla ciddi cezalarla karşı karşıya. Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak gıdalar, masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılacak ve mülkiyeti kamuya geçirilerek imha edilecek. Bu gıdaları üreten, ithal eden, kendi adı veya ticari unvanı altında piyasaya arz eden gıda işletmecilerine, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 1000 günden 5000 güne kadar adli para cezası verilecek.
Fiilin tekrarlarında ise faaliyetten men edilmeye kadar önemli yaptırımlar var.
Nasıl ayırt edeceğiz?
TAB Düzce Üye İl Birliği Başkanı Cafer Kaba ise özellikle ‘kestane’ balı gibi değerli balların, sahte üreticilerin dikkatini çektiğini belirtirken, tüketicilere uyarılarda bulundu.
Kaba, “Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin 80 ilde il birlikleri var. Çoğunun dolum ve paketleme imkanı var. Kendi ballarımızı paketleyip satıyoruz. Tüketiciler buralardan da ürün temin edebilir. Kestane balı üretimi bu yıl da tüketimi karşılayacak kadar var. Tüketiciler endişe etmesin. Bu sene toptan olarak 110 liradan alıma başladık şimdi 130 lira oldu. 850 gram ambalajında 150-170 liraya kadar tüketicilere satılıyor. Çiçek balı 850 gramı ise 50 liraya satıyoruz. Çeşitli markalarda 75 liraya kadar satılıyor. Tüketici, kulaktan dolma ifadelere inanmasın. Gerçek çam balı ve kestane balının donmaması lazım. Gerçek çiçek balı ise donar” diye konuştu.