Sorting by

×
EkonomiGüncelSağlıkTarım

Para Kazanamıyoruz Ama Neden? Tarımda İki Temel Sorun…

    Geçtiğimiz gün @erginkahveci06 ve platformumuzun @TurkTarimPltfrm X hesaplarından AB27’deki 2023 Yılı TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİ’ne (TÜD) dair bir bilgisel paylaşmıştık.

TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİ, bizim tarımsal hesaplarda kullanmamız gereken ana değer hesabıdır. Oysa bizler hep bu değer ile değil TARIMSAL GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILA ORANI ve PARASAL MİKTARI ile kıyaslamalara muhatap oluyoruz.

Bu kıyaslamayı makro ekonomik açıdan yersiz bulmadığımız gibi bizlerde kullanıyoruz. Gereklidir.

Ancak bizler sektörün içindeki kavramsal anlamda, “VERİMLİLİK, ETKİLİLİK, KÂRLILIK, dolaylı olarak da olsa FİZBL’LIK” bağlamında, sektörün kendi içsel analizini bu üst makro veri ile yapamadığımız gibi yorumlarda da sektörün şiddetli haksızlıklara uğradığını görüyoruz. Hal böyle olunca, sektörün makro ekonomi karşısındaki değeri, GSMH ORANI VE MİKTARI’na indirgenebiliyor. Okumalarımız ise buradan hareketle öncelikle “ÜRETİM VERİMİ / VERİMSİZLİĞİ” noktasından öteye geçemiyor.

Oysa asıl dikkat edilmesi gereken nokta, “VERİMİN MİKTARI DEĞİL, VERİMİN FAKTÖRİYEL” halidir. Yani “FAKTÖR VERİMLİLİĞİDİR”.

Bu nedenledir ki; Tarımsal hesaplarda ve tarımın verim değil verimlilik analizlerinde, piyasaya karşı ekonomik koşullarında, finansal koşullarda, sabit sermaye ve işletme sermayesi kullanılması, özkaynak kullanılması koşullarında bize lazım olan, “TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİDİR”.

Tarımsal Üretim Değeri, Bitkisel birincil ürünler, çiftliklerde işleme tabi tutulan kısımları üzerinden ön işleme ürünleri (zeytinyağı, şarap, vb) + Canlı hayvan üretimi (buzağı, dana, kuzu, oğlak vb) + Hayvansal Ürünler (bal, süt, tereyağı vb), + Balıkçılık (avcılık ve kültür vb) + Ağaçların gelirleri gibi TARIM’ın KAVRAM VE TANIM anlamı çerçevesinde belirlenir.

Bizler bu veriye göre nasıl bir sezon geçirildiğini, üretimin gerçek değerini, verimini, katma değerini görmeye/analiz etmeye çalışırız.

Ama ne yazık ki 2020 yılından beri ülkemizdeki bu veri tüm bileşenleri ile güncellenmemektedir. Sadece Bitkisel Üretim +Canlı Hayvanlar verisi 2021 için güncellenmiştir (TÜİK).

Ne yazık ki; güncellenmeyen temel/ana değer olan TARIMSAL ÜRETİM DEĞERİNİ bilmeden habire TARIMSAL MODELLER ÜRETİYORUZ.

Habire, DESTEKLEME RAKAMLARI AÇIKLIYORUZ.

Ve habire el alemin (AB-ABD-OECD-DB vb) verilerini kıskanarak takip etmek zorunda kalıyoruz.

Sadece bu mu dersiniz?

Hayır

Mesela; 2023 Yılında ne kadar çiftçi mazotu kullanıldı?

Ne kadar gübre bizzat toprak ile buluştu?

Ne kadar elektrik, su, ilaç, kesif yem, kaba yem, veteriner-tarımsal mühendislik hizmeti, diğer hizmetler, işçilik, sigortalama, faiz, makine ekipman gideri, bakım gideri, arazi kirası vb giderleri ödendi, TOPLUCA BİR DATA üzerinde göremiyoruz.

İğne ile kuyu kazıyoruz.

Çaresizce kıskana kıskana başkalarının verilerinden korelasyonlar, benzeşmeler üretmek zorunda kalıyoruz.

Mutlu değiliz.

Üzgünüz, keyifsiziz.

Bir an önce verilerin güncellenmesini bekliyoruz.

AB 27 ülkesinde TÜD değerlerini ayrıntıları veriyor.

Geçen gün kısaca yayınladık.

Yetmiyor, Üretim değeri gibi GİRDİ GİDERLERİNİ de AB27 için ve ülkeler için ayrı ayrı veriyor.

İki kısma ayırıyor:

Ara Tüketim, işletme giderleri karşılığı (yıllık analiz için esas olan veriler)-ara girdiler

Sabit tüketim, sabit varlıkların giderlerine dair.

Hesaplamalarda yıllık ürün değeri/kazancını esas aldığı için ARA TÜKETİM DEĞERİ üzerinden KATMA DEĞERİNİ (içsel değer);

Diğer giderler sonrası ise NET GELİR DEĞERİNİ hesaplıyor.

Biz bu yazıda özellikle İŞLETME GİDERİ karşılığı olan ARA TÜKETİM GİDERLERİNİ inceleyeceğiz.

Yıllık 537 milyar €’luk TÜD için 313 milyar €’luk ARA TÜKETİM GİRDİLERİ kullanılmış.

Brüt Katma Değer/Kazanç (Fark) 223,906 €

537 milyar € brüt çiftlik kapısı kazancı için %58,3 oranında işletme harcaması yapılmış.

Net Gelir ise 149,413 milyar € olmuş.

%27,8 Net Gelir.

Yani çiftçiler ürettikleri tüm ürünlerden %27,8 NET GELİR sağlamışlar.

İŞLETME GİRDİLERİ İÇİN HARCANAN TUTARLAR VE TOPLAM HARCAMA İÇİNDEKİ PAYLARI ŞÖYLE OLMUŞ:

Tohum ve Ekim Malzemeleri için 15,111 milyar €, %4,8,

Enerji ve Yağlar için 39,467 milyar €, %12,6;

Tarımsal Elektrik için 11,015 milyar € %3,5,

Mazot ve yakıtlar için 24,383 milyar €, %7,79.

Gübre ve Toprak Düzenleyicileri için 23,297 milyar €, %7,4,

Veteriner Hizmetleri için 6,557 €, %2,1,

Bitkisel ilaçlar ve preparatlar için 14,108 milyar €, %4,5,

Yem ve maddeleri için 121,743 milyar €, %38,9,

Malzeme, makine ve teçhizat bakımı için 19,044 milyar €, %%6,1,

Bina ve yapıların bakımı için 6,330 milyar € %2,

Tarımsal Hizmetler için 23,140 milyar €, %7,2

Diğer mal ve hizmetler için 40,688 milyar €, %12,6.

Tarımsal Üretim Değeri en fazla olan 5 ülkede TOPLAM ARA GİRDİLER TÜKETİMİ ORANLARI

% TÜD/Ara Tüketim:

1.Fransa %60,64/11. sıra

2.Almanya %58,68/9. sıra

3.İtalya %45,96/1. sıra

4. İspanya %47,63/2. sıra

5. Hollanda %62,28/15. Sıra

İtalya ve İspanya ortalama rakam olan %58,3’ün çok altında kalırken, diğer 3 ülke ortalamanın üzerinde.

Basit bir analizini yaparsak, İtalya ve İspanya daha az girdi ile daha fazla kazanç sağlama noktasındalar.

Demek ki; önemli olan kazancın miktarı değil.

Kazancın giderler karşısındaki oranı, değeri.

Sonuç sizin aslında neye ihtiyacınız olduğunu ipucu olarak size sunuyor.

Elbette bu sonuç sizi kesin bir analize götürmez.

Başka etmenleri de birlikte irdelemek lazım.

Örneğin, girdi ve çıktı fiyatları, bunların ihtiyaç ve kullanım miktarları vb.

Ancak bu veri için ana ve büyük sonuç olarak size önemli bir çıkış noktası verir.

Peki biz bu değerleri topluca bir data da bulamadığımıza göre kendimiz hesaplayabilir miyiz?

Biz 2022’de o zamanki çalışma grubumuz ile 2021 verileriyle bunu yapmaya çalışmıştık.

AB27’nin 2023 verileriyle bizim hesaplamaya çalıştığımız 2021 verileri üzerinden net bir karşılaştırma yapmanın doğru olmayacağını bilmekle beraber, çalışma bizlere önemli çıkarım/kestirimler yapma imkanını verir.

Yöntem ve toplam giderler hesaplamamızda farklılıklar olmasına rağmen bizim hesaplamamızda;

Enerji giderleri-Sulama %9,5

Elektrik %2,4

Mazot/Akaryakıt %5,1

Sulama %2

Gübre %5,21

Yem %26

Makine Ekipman %3,43 gibi değerler bulmuşuz.

Bu veriler bize aslında girdi değerlerinin ülkeler, birlikler arasında çok büyük farklılıklar göstermediğini söylüyor.

Bazı girdiler pahalı ise bazı girdiler de ucuz olup birbirlerini telafi ediyorlar.

Yani sorun, GİRDİLER DEĞİL.

Girdilerin bize göre pahalı olması değil.

ALACAK, KULLANACAK PARAMIZ OLMAMASI.

TEMEL İKİ SORUN VAR:

ÜRÜN FİYATLARI ve PARA POLİTİKASI.

Ne yazık ki siyasetin muhalif unsurları, bu gerçeklikten ziyade, GİRDİLER PAHALI, DESTEKLEMELER YETERSİZ demek suretiyle yıllardır bulmuş oldukları bu KONFOR ALANINDA ÇİFTÇİLERİN ÜZERİNDE TEPİNİP DURUYORLAR.

İktidar ise muhalefetin bu netameli söylemlerini bizzat sahada ve yerinde geliştirdiği pragmatist uygulamalar ile kendi konfor alanına dönüştürüp duruyor.

Çiftçiler, bu sıkışıklıkta doğal olarak “hem kep’i/şapka hem de çarığı” alıp izlemeye devam ediyorlar.

Yine de kendileri kaybetseler bile!

Belki birileri çıkıp onlara bu gerçekleri anlatana kadar!

Ne dersiniz?

tarımdanhaber

Bir yanıt yazın