Sorting by

×
GıdaGüncel

Gürer: “Esnafın değil, girdi fiyatlarının üzerine gidin”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Piyasada gıda fiyatlarında artışı önlemek için esnafın değil, girdi fiyatlarının üzerine gidin” dedi.

Gürer, dört ayda çiftçinin kullandığı gübrenin fiyatının 1.700 TL’den 3.000 TL’ye çıktığını ve bazı bölgelerde çiftçinin gübre bulmakta zorlandığını belirterek, “Gübre, tohum ve ilaç gibi tarımda zorunlu kullanılması gerekli giderlerde artış ürün maliyetini direk etkilemektedir. Çiftçi, maliyetine gideri yansıtamadığı için de kredi borçlarını ödeyememektedir. Çiftçi zamanında ve yeterli destek alamamaktadır. Sonucunda da topraktan ve üretimden uzaklaşmaktadır. Çiftçi sayısında1 milyona yakın azalma yaşanmıştır. Bu sürecin etkisi ithal ürünlerle giderilmeye çalışılmaktadır. 126 ayrı ülkeden ithalat yaptığımız için ithal ürünlerde gerçekleşen fiyat artışının yarattığı enflasyonla da karşı karşıya gelinmiştir. Bitkisel ham yağ için Rusya ve Ukrayna’nın gümrük vergilerini yükseltmesi, bitkisel ham yağda dışa bağlı olan ülkemizde ayçiçek yağının da fiyatını artırmıştır.” dedi.

“7 yıldır bir işe yaramayan çalışma sanki yeni bir çözümmüş gibi sunuluyor”

Ömer Fethi Gürer
Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Komisyonunun, 2014 yılında Bakanlıklar ve TÜİK’in katılımıyla kurulduğunu hatırlatan Ömer Fethi Gürer, 7 yıldır bir işe yaramadığını iddia ettiği çalışmanın şimdi sanki yeni bir çözümmüş gibi sunulduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

“Kurulma aşamasında komisyonun amacının, gıda ve tarım ürünlerinin arzı ve fiyatlarının sürdürebilirliği olduğu da açıklanmıştır. Kuraklık, don ve sel gibi iklim değişikleri ile üründe oluşabilecek sorunların da komisyon gündeminde olacağı belirtilmiştir. 2016 yılında bu komisyon, Merkez Bankası sekretaryasına devredilmiştir. Banka, gıda fiyatlarında hangi üründe arz fazlası ya da açığı olabileceğine dair önceden yapacağı çalışmalarla, tıkanmaları “erken uyarı sistemi ve uyarıya yönelik hızlı tedbirler alma yöntemi” ile takip edeceğini de duyurmuştur. 2018 gıda krizinde, dönemin Başbakan Yardımcısı sistemle ilgili yeni açıklamalar yaparak çalışmalar hakkında bilgi vermiştir. 2021 yılında olmamıza rağmen; Tarım, Ticaret ve Hazine-Maliye Bakanı erken uyarı sisteminin alt yapı çalışmalarının başlatıldığını, piyasada gıda enflasyonuna önlem olarak açıklamaktadır. 7 yıldır bir işe yaramayan çalışma sanki yeni çözümmüş gibi sunuluyor. Erken uyarı sisteminin değil, piyasaları izleme komitesinin de iyi işlemediği anlaşılıyor.
Eğer bir çalışma yapılacaksa 2010 yılı ile 2019 yılı arası tarım dışı kalmış bir milyon 300 bin hektar tarım arazisinden başlasınlar. Bir milyona yakın çiftçinin, çiftçiliği neden bıraktığını sorgulasınlar. Çiftçi borçları 2002 yılından beri 64 kat artmış, bunun nedenine baksınlar. 126 ülkeden neden ithalat yapıyoruz, onu incelesinler.

Ülkede 400 AVM ve 15.000’i bulan zincir alışveriş marketlerinin esnafı nasıl yok edip kendi sistemlerini yaratmalarının sürece etkisine baksınlar.

İthalata dayalı politikalar ile çiftçi nasıl yok edildi, onu araştırsınlar. Ürün çiftçiden çıktıktan sonra nasıl üç dört kat fiyat artışı yaşıyor, muhafaza ambalajlama ve pazarlamada neler yaşanıyor, onu araştırsınlar.

Sadece gübre, dört ayda 1.700 TL’den 3.000 TL’ye çıktı. Çiftçi nasıl ekim yapacak, onu değerlendirsinler. İlaç, gübre, tohum, mazot ve yeraltı su elektrik bedellerinde fiyat artışını incelemekten işe başlasınlar. Desteklemelerin zamanında verilmemesi, açıklanan desteklemelerin sonradan değiştirilmesi, çiftçimizden alınan makarnalık buğdaya 1.800 TL verirken ithal buğdayın tonunun 2.450 TL’den alınmasını incelesinler. 20 milyona yakın buğday üretimi olan ülkede, TMO’nun neden yeterli ürün stoklamadığını sorgulasınlar. Domates, halen serada 1,80 kuruştan yola çıkıp nasıl 10 liraya tüketiciye ulaşıyor. Bu süreci irdelesinler.

Çiftçi mağdur, tüketici mağdur ve gıda sorunu ile üretim sorunu katlamıştır. İktidarın iki yılda bir komite toplayıp çalışmalara başlayacağız demesiyle sorunlar çözülmüyor. Planlama ve öngörü yok. Liyakatli kadrolar yok. Serbest piyasa ekonomisinde dışa bağımlı ve gıdada yaşanan sorunlar tesadüf değil. Problem, iktidarın sorunlara duyarsızlığıdır.”