Tarım İhtisas Borsaları..
Bir köy kahvesi..
KöyKahvesiEskiden köy meydanlarında olurdu. Gerçi şimdi aynı kentlerde olduğu gibi köylerde de meydan kalmadı ya.. Yine de merkezi bir yerde her köyün bir kahvesi var.. En ucuz çayın içildiği, para yoksa bile deftere yazıldığı yerler buralar. Köylü buralarda sosyalleşiyor. Ürün nasıl yetiştirilir, ne ekilip dikilir buralarda karar veriyor. Tüccar köylüyü burada buluyor. Pazarlıklar burada ediliyor. Onun için önemlidir köy kahveleri köylü için..
Eğer o gün iş yoksa, ezan ile birlikte kahveye gelmeye başlar köyün erkekleri, okey oynarlar, kağıt’ın her türlüsünü çevirirler, domino döverler. Kaybedene o günün tüm hesabını ödetirler. Boş kalırlarsa, siyaset konuşurlar.. Öyle bir laf ederler ki, kırkyıllık siyasetçiye taş çıkartırlar..
Bazen şaşırırsınız!.. Ne zaman yemek yiyorlar? Ne zaman evlerine gidiyorlar.? Hanımları sürekli kahveye gelmelerine ne diyor? Neden evlerinde oturmuyorlar, bir anlam veremezsiniz. Eğer birisi kahveye gelmiyorsa.. “Boş ver la onu.. Adam mı o.. İnsan içine çıkmaya yüzü yok.. Onun için kahveye gelmiyor…” Birisi evden kahveye geç mi geldi.. “Ne oldu Ahmet.. Hanım göndermedi mi oğlum.. Kahve için dayak yemene gerek yok.. Zor oluyorsa gelme buralara.! Gün boyu böyle şakalar sürer gider.. .
Ama önemli yerlerdir köy kahveleri; Önemli sohbetler edilir, önemli işler görülür, önemli kararlar alınır.
Pazarlama Üzerine Sohbet..
Ülen Rüstem.. Senin akıllı bir oğlan vardı.. Üniversiteyi mi ne kazanmıştı.. Ne oldu o oğlan? Epeydir gözükmüyor.IMG_9358
Dayı üniversitenin pazarlama bölümünü yeni bitirdi ve geldi. Şu anda evde. Birkaç yere iş başvurusunda bulundu.. Kabul edilince gidip bir yerlerde çalışacak..
Ülen Rüstem bizim köye bir sürü pazarlamacı geliyor. Kimi su arıtma cihazı satıyor, kimi halı, kilim.. Bunlar hep senin oğlanın okulundan mı mezun oldu?
Dayı bende oğlana, sen bunlar gibi pazarlamacı mı oldun? diye sordum ama o başka şeyler anlatıyor. İstersen çağırayım bir konuş..
Çağırırlar ve biraz sonra Kerim gelir..
Oğlum Kerim sen pazarlama bölümünü bitirmişsin.. Babana sorduk ama o da çok bilmiyor. Yiğenim şu pazarlamacılık ne oluyor? Bir anlatıver hele..
IMG_9470Dayı ben senin gördüğün ve köye gelen bir şeyler satmak isteyen pazarlamacılar gibi iş yapmak için eğitilmedim. Onların yaptığı işi de önemsiyorum ama, ben başka şeyler yapmak istiyorum.
Benim işimin ne olduğunu anlayabileceğiniz bir dille anlatayım isterseniz..
Pazarlama Nedir?
Pazarlamayı basit bir dille anlatmam gerekirse; senin yada babamın ürettiği üzümü pazara sunmak, satmaktır. Biraz daha karışık bir dille anlatmam gerekirse, üzümü sizlerin bağından alıp, tüketenin sofrasına varıncaya kadar ki, tüm faaliyetlerdir. Yani hasat yapan işçiler, taşıma, manav yada haller tüm pazarlama faaliyetinin içine girer.
Pazarlamanın en temel gayesi üreticinin, yani sizin üzümünüzü satarak size “kar” sağlatmaktır. Ürünün ise tüketiciye en ekonomik ve kaliteli şekilde ulaşmasını sağlamak da bizim görevimizdir. Bunları yaparken de, piyasada arz ve talep araştırması yapıp, sizleri yönlendirmemiz, işletmemizde de, istihsal, finans, muhasebe, yönetim programları oluşturup, verimliliği yakalamamız, ürünlerin pazarlanması için reklam çalışmalarından yararlanmamız gerekir. Tüm bu faaliyetlerin hepsi pazarlamadır.
Gerçi “arıtma cihazı” pazarlayan da tüm bu söylediklerimden yararlanıyor, hatta ürününün reklamını ballandıra ballandıra yapıyor ama, ben yine de köyümde yetişen ürünlerin pazarlanması ile uğraşmak istiyorum.
Dayı, pazarlama konusunda üniversitede bir hocamla aramda geçen konuşmamı aktarayım.. Hep birlikte bu konuşmadan bir şeyler çıkartabilir, pazarlamayı daha iyi anlayabiliriz sanıyorum.
Tarım Piyasasında Pazar..IMG_9467
Hocam’a:
Bizim köyde üzüm yetiştiririz. Üzüm yetişince, kahveye tüccarlar gelir. Üzümümüze bir fiyat verir. Bağa gideriz.. Bir tonaj tespiti yaparız. Biz deriz 10 ton.. Tüccar der 5 ton.. Sonra kahveye döneriz, birileri araya girer, bizi 7,5 tonda buluştururlar, tüccarın verdiği fiyat ile bizim istediğimiz fiyat arasında da bir fark vardır. Bu iki fiyat arasında bir fiyatta buluşunca el sıkışırız. Tüccar bir çek keser ve babama verir. Ürün kesilir gider ve birkaç ay sonra çek ödenir yada ödenmez. Bu doğru bir sistem mi diye sordum?
Oğlum Kerim, hocana sormaya ne gerek vardı.. Bana sorsan bile bu sistem doğru değil diye söylerdim.. Bazen köye tüccar az geliyor. Üzüm bu yıl çokmuş.. Para etmiyor. Dikkat edin dalda kalabilir diyor.. Biz de korkumuzdan ucuzca veriyoruz. Tüccar bazen çok geliyor. Birbirleri ile rekabet ettiği için fiyat azıcık yükseliyor. Bizim ne piyasadan, ne üretimden, ne de üzümün pazarda ne ettiğinden haberimiz var. Bizim fiyatı tüccar belirliyor. Çek’e gelince, oğlum babanda da, ben de de bir sürü çek var. Geçmişte tüccardan aldık, bankaya götürdük, karşılığı çıkmadı.. Araştırdık.. Bizim bir yıllık emeğimizi alan tüccarın çöpü çıkmadı..Paramızda, ürünümüzde uçtu gitti.
Evet Rüstem Dayı; hocamızda aynı şeyi söyledi.. Tüccarı tanıyor musunuz? Diye sordu.. Hayır dedim. Çek’inin sağlam olduğunu araştırdınız mı? dedi. Köy yerinde böyle bir imkan yok.. Köylü bu tür cinlikleri de pek bilmez dedim. Peki sen gidip ürünü almak istesen sana verirler mi? diye sordu..Bilmeden söyledim ama,yok vermezler dedim. Bana vermezler ama, tanımadıkları tüccara veriyorlar dedim.
Evet vermezdik.. Rüstem’in çömez oğlu, nereden ödeyecek derdik.
Ayrıca bu yanlış sistem, ürünün tüketiciye uluşması anına kadar bir çok aracının da bu üründen pay alması nedeniyle, tüketiciye pahalı olarak yansıyordu. Yani bu sisten ürünü üretenin de, tüketenin de memnun olmadığı bir durum yaratıyordu..
Peki oğlum Kerim ne yapmamız gerekiyor.? Şu öğrendiklerini anlat da bizde öğrenelim.
MezatSalonuHocam dedi ki; tek çözüm TARIM İHTİSAS BORSASI..
Ülkemizde tarım ürünlerinin alınıp satıldığı en önemli kurumlar Ticaret Borsalarıdır. 5174 sayılı kanun kapsamında kurulan Ticaret Borsaları söz konusu kanunda “borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilanı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır” şeklinde tanımlanmaktadır.
Dayı Borsa’yı şöyle düşün. Borsalar arz ve talebin belirli kurallar çerçevesinde buluştuğu, belirli kurallar içerisinde işlemlerin yapıldığı ve fiyatların oluştuğu bir Pazar yerleridir.
Ancak, ticaret borsalarının diğer borsalardan farkı kotasyon listelerinde yer alan tarım ve bazı işlenmiş gıda ürünlerinin satımının buralarda yapılması ve satışın tescil edilmesidir. Her Borsanın kotasyon listesi farklıdır ve bulunduğu ilçe, il ve bölgenin tarımsal üretim deseni ve tarımsal ürün ticaretine göre değişiklik gösterir. Kotasyon nedir? Örnek veriyorum bizim için kotasyon üretimini yaptığımız üzümdür.
Aman yanlış anlaşılmasın, herhangi bir ürünün borsa kotasyonuna alınabilmesi için;
Standardizasyonunun yapılmış bulunması,
Standardizasyonu yapılmamış ise, tiplere ayrılması,
Numuneyle temsili mümkün misli mallardan olması,
Ülke veya borsanın çalışma alanı dâhilinde ticaretinin önemli miktarlarda yapılması,
Borsanın bulunduğu yerde fazla miktarda üretilmesi veya tüketilmesi yahut da ihraç, ithal veya tevzi edilmesi, genellikle stoklamaya elverişli çabuk bozulan mallardan olmaması gerekir.Muzayede_Evleri_Raporu_1
Dayı aslında siz bir üreticisiniz.Tüccar değilsiniz.. Bizde olduğu gibi, üzüm yetiştirmede uzmansınız. Ama siz üzüm yetişti mi, alım satımın kurdu olmuş insanlarla karşı karşıya geliyorsunuz ve hiç bilmediğiniz bir işi, ticareti yapmaya kalkışıyorsunuz ve hep kaybeden siz oluyorsunuz.
Peki ne yapacağız oğlum. Bizim ürünümüzü bizim adımıza kim satabilir ki;
Bu işi yapacak TARIM İHTİSAS BORSASI’dır Dayı.. Ticaret Borsası, senin ürünün ile alıcıyı karşı karşıya getirecek ve ürününü senin adına satacaktır. Ticaret Borsaları bunun için vardır. Talep ederseniz, Ticaret Borsası sizin ürettiğiniz ürün için Tarım İhtisas Borsası talebinde bulunacaktır. Bu onun görevidir.
Yiğenim biz bu işi nasıl yapacağız. Biz yapamayız bu işi..
Dayı aslında siz zaten kahvede ilkel bir borsa sistemi kurmuşsunuz. Arz ve Talep kahvelerde buluşuyor, ürün bahçede teşhir ediliyor, ama bu sistem sizin aleyhinize çalışıyor. Ben biraz daha modern ve sizin bizzat pazarlıkta olmayacağınız bir sistemden bahsediyorum.
Anlatayım..
Aslında bu sisteminde sorunları var. Bir kere bu sistemin işleyebilmesi için ürün ile alıcının yani arz ve talep’in karşı karşıya geldiği ve canlı seans işlemlerinin yapıldığı salonlara ihtiyaç var. Yani senin standardı yapılmış yada tiplendirilmiş ürününün bir numunesi borsa yada mezat salonunda olacak, alıcılar bu numuneyi görecek ve ona göre fiyat verecek, gerekirse, açık artırma gibi fiyat yükseltecekler. Ama sende o numunesini verdiğin malın aynısını alıcıya vereceksin. Böyle bir yükümlülüğün var. Tiplendirmedeki kastım ise ürünün cinsidir. Yani bölgemizde çok farklı isimlerde üzüm yetişiyor ama, sen borsaya 10 ton Tarsus Beyazı sunacağım dersen, üzüm’ü Tarsus Beyazı olarak tiplendirmiş ve 10 ton olarak temin etmeyi taahhüt etmiş oluyorsun..
Borsa’da tiplendirdiğin ve numunesini sunduğun ürün, borsa yönetimince kapalı salonlarda alıcıların teklifine sunulur. Özellikleri ve miktarı belirtilir ve alıcılardan bu ürün için pey sürmesi istenir. Son verilen en yüksek fiyat ise ürünün alım fiyatıdır.
Üzüm salonda satılınca, borsa idaresi, ürünün parasını tahsil edecek ve senin banka hesabına yatıracak.. Dolayısıyla senin artık paranı almama gibi bir ihtimal kalmayacak. Bu nedenle, borsa aslında iyi bir şey..
Peki yiğenim, bunu ilk biz mi yapacağız? Yoksa önceden yapılmış mı? İşleyen bir sistem var mı?
Var Dayı.. 50’den fazla borsa var ülkemizde ama, salon işlemi yapan 15’e yakın borsa varmış.. Ama yine bize özgü sorunlar nedeniyle borsa büyümüyormuş.. Bizde Ticaret Borsaları, borsa IMG_8889dışında yapılan tüm satışları sanki Ticaret Borsalarında yapılmış gibi Tescil ediyorlar. Şimdilik en önemli görevleri bu..
Ülkemizde salon işlemi olan borsalara örnek olarak, pamuk, kuru üzüm ve yağlı Tohumlarda İzmir Ticaret Borsasını, hububat ve bakliyat ürünlerinde de Konya ve Polatlı Ticaret Borsalarını vermek mümkündür. Söz konusu borsalarda alım satıma konu olan ürünlerin numuneleri laboratuarlarca belirlenmiş kalite kriterleri üzerinden, serbest piyasa koşullarında işlemler yapılmakta ve oluşan fiyatlar ilan edilmektedir. Ancak bu şekilde oluşan fiyatlar referans fiyat olarak kabul edilmekte ve alım satım işlemlerine baz oluşturabilmektedir.
Tarım İhtisas Borsalarının Yararları
Aslında Ticaret Borsalarını bir işletebilsek;
Çiftçinin ürettiği tarım ürünleri piyasanın mevcut şartları içinde gerçek değerine ulaştığı ölçüde, devletin tarım sektöründe destekleme politikaları sebebiyle üstleneceği mali yük azalır.
Tarım ürünleri ve hayvansal ürünlerin alım satımının Borsaya tescili ile kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması sağlanmakta böylece, devletin bu ürünlerde stopaj, KDV ve vergi kayıp ve kaçakları önlenmektedir.
Çiftçiyi kaliteli, standardı uygun, ilaç kalıntısı yada zararları bulunmayan ürünler üretmeye teşvik eder.
Ticaret Borsaları müteahhitlik piyasasında çalışan kişiler için avantaj da sağlar. İşadamı riskten kurtulmak için, ticaret borsasında taahhüt ettiği teslim tarihi ve mal miktarı ile uyumlu olarak bu maldan istediği miktarda ve vadeli alım yaparak riskten kurtulmuş olur.
Kayıt dışı çalışan tarım ürünü alıcıları ile üreticinin parasını ödemeyen tüccarlar sistem dışına itilir.
Ticaret Borsaları ihracatçıya da avantaj sağlar. Gıda, tekstil gibi sanayi dallarında çalışan üreticiler-ihracatçılar vadeli alım sözleşmeleri yaparak, ihracat taahhütlerini zamanında istenilen kalite ve fiyatta yerine getirme imkânı bulunabilmektedir.
Ticaret Borsaları tüketici yararlarını korur. Üretimi ve tüketimi son derece yaygın olan tarımürünlerinin bölge ve zaman bakımından fiyat farklarını kısmen telafi ederek, tüketicinin menfaatlerine uygun adil ve gerçek fiyatların oluşumuna katkıda bulunur.
Ticaret Borsaları üreticiye fayda sağlar. Borsaların üreticilerin, ürünlerini çok miktarda arz edebilecekleri, böylece o günkü şartlar içinde, güvenle ve gerçek fiyatla satabildikleri piyasadır.
Ticaret Borsalarına sadece borsaya kayıtlı üyeler girebilir ve borsada işlem yapabilirler. Bu sınırlamanın tek istisnası tarım üreticileridir. Bu sebeple, her borsada satıcıların önemli bir bölümünü tarım üreticileri oluşturur.
Tahkim yönetimiyle ihtilafların çözümünde zaman kaybı yaşanmaz. Üyeler arasında meydanagelen anlaşmazlık ve uyuşmazlıklar hakem heyetleri marifetiyle çözülür.
Peki niye kuramadık biz yıllarca bu borsaları?.Büyüklerimizinde mi aklı yetmedi bu işe?
Dayı, hocamız diyor ki;
Ticaret Borsalarının günümüz koşullarına uygun hale getirebilmek için yasal düzenleme gerekiyor. Bu düzenleme meclis tarafından yapılmalıdır. Özellikle, iletişim ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle borsaların internet ortamında satış yapabilmesinin önü mutlaka açılmalıdır. İstanbul’daki Hal esnafı senin ürününü internetten görmeli ve buralara gelmeden yine internet üzerinden fiyat vermelidir.
Bir başka sorun ürün standardında yaşanılan sorunlar ve yeterli laboratuvar olmamasıdır. Biraz önce dedim ya.. İstanbul’daki hal esnafı internet ortamında malını görüp, yine internet ortamında teklif verebilmelidir. Bunun olabilmesi için numune olarak gönderdiğin ürün ile satış sonrası teslim edeceğin ürünün aynı olması gerekir. Ayrıca bir de ürününden alınacak numunelerden laboratuvar ortamında tahliller yapılmalı ve ilaç kalıntısı yada zararlı başka maddelere rastlanmaması gerekir. Eğer numune olarak borsaya verdiğin ürünün aynısını teslim edemezsin, ürününde ilaç yada benzeri zararlılar olursa, borsa sistemi dışına itilirsin ki, bu durum ürününün bir daha kolayca satılamayacağı anlamına gelir.
Diğer bir önemli sorun ise ülkemizde halen tarım kesimindeki kayıt dışılıktır. Bu sistem üreticiyi kayıt altına alacağı için çiftçi bilinçsiz olarak bu sisteme tepki verebilmektedir. Ülkemizdeki küçük üreticilerin çokluğu ve yine kayıt dışı alıcı tüccarın bu kayıt dışılığa destek vermesi gibi nedenler, mevzuat eksikliği borsaların dönüşüm sürecini olumsuz etkilemektedir.
Diğer ve asıl sorun ise mevcut Ticaret Borsalarının salon tarzı borsacılık için çok da ciddi çaba göstermemeleridir. Onlar mevcut düzenden memnunlar. Nasıl olsa, piyasada mal borsada işlem görüyormuş gibi yapılmakta, borsa dışında mal borsada satılıyormuş gibi işlem görmekte, borsada parasını tıkır tıkır tahsil etmekte, borsalarda mevcut yapısı ile küçük ama sorunsuz olarak devam etmektedir. Neden uğraşsınlar ki;
İşte dayı benim Hocamın anlattığı bunlar.. Bende öyle görüyorum ki; Tarım’ın en önemli sorunu pazarlamadır ve bununda tek çıkış yolu Tarım İhtisas Borsalarıdır.