Sorting by

×
ÇevreEkonomiGüncelKırsalTarımTeknoloji

Türkiye’yi ‘akıllı köy’le tanıştırdı

Henüz 22 yaşındayken Türkiye’nin ilk tarımsal e-ticaret sitesini kuran Tülin Akın, köylünün teknolojiyle tanışması için yaptığı bir dizi çalışmanın ardından 2015 yılında Türkiye’nin ilk Akıllı Köyü’nü kurdu. Köy 8 senedir dünyanın dört bir yanından ziyaretçi topluyor.

Köy öğretmeni kızı olan Tülin Akın henüz üniversite öğrencisiyken tarımla ilgili bir iş yapmayı kafasına koydu. Çiftçilerin bilgiye erişiminin çok zor olduğunu fark eden Akın, Türkiye’nin ilk tarımsal bilgilendirme ve tarımsal e-ticaret sitesini kurdu. Çiftçilerin bilgi alabileceği ve ürünlerini satabileceği bir platform olan sitenin ardından sms’le bilgilendirme, çiftçiye özel kredi kartı gibi pek çok girişimde bulundu. 2015’e gelindiğinde ise çiftçiyle teknolojinin daha çok buluşması gerektiğine inanarak Aydın’da Türkiye’nin ilk akıllı köy projesini hayata geçirdi. Kendi de buraya taşınan Akın sekiz senedir bu köyde çiftçilere en yüksek teknolojiyle tarım yapmanın yollarını gösteriyor. Türkiye dışında dünyanın dört bir yanından çiftçiler son teknolojilerle tanışmak için Aydın’a akın ediyor. Akın 2018’de Davos Ekonomi Forumu’nda Dünyanın En İyi Sosyal Girişimcisi ödülünü kazandı. Son olarak geçen hafta Avrupa Kobi Haftası’nda İspanya’da Avrupa İşletme Teşvik Ödülü’ne layık görülen Akın’dan kendisinin ve Akıllı Köy’ün hikâyesini dinledik.

ÖNCE İNTERNET SİTESİ

“Üniversite döneminde istediğim bölüme giremedim. Ben de bir şirkete girdim çalışmaya başladım, bir yandan muhasebe kurslarına gittim. Bilgisayar kullanmayı öğrendim. Biraz para biriktirdim, bu kez istediğim bölüm olan Akdeniz Üniversitesi’ne tarımsal pazarlama bölümüne girdim. Bu bölümü okurken çiftçilerin pazarlama anlamında çok eksikleri olduğunu fark ettim. Bu alanda internette çiftçilerin bilgilenmesi gerektiğini düşündüm ve hem ürünlerini satabilecekleri hem de bilgilenebilecekleri bir site kurmaya karar verdim. 2004 yılıydı, sosyal medya yoktu, bilgisayar kullanımı çok azdı. İnternetten tanıştığım bir öğretmen arkadaşın yazılım desteğiyle tarımsal pazarlama sitesini kurdum.”

‘KIZ TORUNUM KAHVEDE’

Akın bu siteyi kurmuş kurmasına ancak tarımla ilgilenen kişilerin internet kullanımının henüz yaygınlaşmadığı dönemler… Köylerde internetin olmadığı çiftçilerin bilgisayarlarının olmadığını kısacası altyapının olmadığını fark eden Akın tarım dünyasına farklı bir vizyon getirmiş ancak bu iş için henüz erken olduğunu düşünmüş: “Türkiye’deki ilk tarımsal ilanları topladık ama işler yürümüyordu. O dönemlerde iş modeli kurmak o tarz bilgilerim de yok… Aslında kafamdaki plan çiftçilerin bilgilenebileceği bir platform olsun, tohumcular, gübreciler de sitemize reklam versin. Tarım işçileri buradan iş bulabilsin, ürünlerini satabilsin istemiştim. Ben bu işlerle uğraşırken ailem de şaşırıyordu. Dedem, kız torunum köy kahvesinden çıkmıyor diyordu.”

ÇİFTÇİ KREDİ KARTI

Bakış açısını değiştirmeye karar veren Akın, bu kez çiftçilerin kredi kartı kullanımının yaygınlaşması gerektiğini düşünmüş: “Tarımda her şey nakit parayla dönüyordu. Çiftçilerin doğal olarak her ay parası olmuyor bu yüzden klasik bir kredi kartı kullanamazlar. Çiftçi kredileri sadece Ziraat Bankası’ndan veriliyordu. Şekerbank ile birlikte Türkiye’nin ilk çiftçiler için kredi kartı modellemesi yaptık. Ben bu işbirliği ile birlikte köylere teknolojiyi anlatmak istedim. Bir yıl boyunca harcayacakları hasat döneminde ödemeli bir kredi kartı modellemesi yaptık. 2006’dan 2012’ye kadar çiftçilerin kredi kartı kullanmasını yaygınlaştırmak ve internet, teknoloji alanlarında bilinci artırmak için Türkiye’nin her köyüne ziyaretlerde bulunduk.

ÇİFTÇİLERE SMS

Çiftçilerin hepsi cep telefonu kullanıyordu. Biz de bir SMS altyapısı kuralım dedik. Hava durumunu bildiren, tarımsal hastalıklara yönelik uyaran bir bilgilendirme yapmaya karar verdim. Bu noktada bir operatör işbirliğine ihtiyaç duydum. Vodafone ile birlikte bu projeyi yaptım. Hem ülke içi hem ülke dışı da dahil olmak üzere milyonlarca çiftçiye SMS’le bilgilendirme yaptık. 2006’dan 2015’e kadar aralıksız köyleri dolaştık.”

NEDEN AYDIN

– Daha sonra ‘akıllı köy’ projesini geliştiren Tülin Akın, bir alan oluşturup çiftçiye yeni teknolojiler kullanıldığında üründe nasıl sonuçlar alındığını göstermek istemiş. Yer olarak Aydın’ı seçen Akın nedenini şöyle anlatıyor: “2015’te Aydın’daki Akıllı Köy alanını belirledik. Ben burada yaşamaya karar verdim. Türkiye’de yetiştirilen ürünlerin yüzde 93’ü Aydın’da yetişiyor. Uluslararası havalimanına hem yakın hem de uzak olan bir noktada olması önemliydi. Yapay zekâlı sulama sisteminden toplu sağım sistemine, dijital yapraktan akıllı bilgilendirme sistemlerine kadar pek çok teknolojinin olduğu bir kampus kurduk.”

BREZİLYA’DAN ÖZBEKİSTAN’A ZİYARET AKINI

– Yurtdışından pek çok çiftçi ağırlayan Akıllı Köy’e, Brezilya’dan Özbekistan’a kadar pek çok ülkeden çiftçi ziyaretçi geliyor. Akın, “Ziyaretçilerin yanı sıra farklı ülkelerin bakanlıklarına ve belediyelerine danışmanlıklar veriyoruz. Cezayir’de çölde tarım, Etiyopya’da tarımsal girişim, Özbekistan’da pamukçuluk üzerine danışmanlıklar veriyoruz” diyor.

KÖYLÜLER TEKNOLOJİYİ GÖRÜYOR

– Türkiye’nin her yerinden çiftçi gruplarının ziyaret ettiği Akıllı Köy’de köylüler merak ettikleri alanlarda eğitimler alabiliyorlar. Köyde zeytincilikte ve incirde bahçe düzeni, hangi ürüne hangi teknolojiler kullanılabilir, seracılık, sera sensorleri, erken uyarı sistemleri gibi pek çok tarımsal uygulama gösteriliyor. Tülin Akın, “Basit bir sistem olmasını önemsiyoruz, fiyatının erişilebilir olmasına dikkat ediyoruz. Ayrıca hibeler, kredilerle ilgili de çiftçiye bilgi sunuyoruz” diyor.

KADINLARIN İLGİSİ

Kadın çiftçilerin daha çok süt sağım sistemlerine ilgi duyduğunu belirten Akın, “Kadınlar normalde 5 inek sağabiliyorken bu sistemler sayesinde 10 inek bakabilir ve özgürlüğünü yeniden eline alabilir. Bu teknolojilerin tarıma nasıl etkisi olduğunu ve bunun doğurduğu sosyolojik sonuçları da raporluyoruz” diye konuşuyor.

Hürriyet