Et ve süt ürünlerinde bulunan bir besin, kanserle savaşmaya yardımcı!
Yeni bir araştırma, et ve süt ürünlerinde bulunan bir yağ asidinin bağışıklık sisteminin tümörlerle mücadele etme kabiliyetini arttırdığını ortaya koydu.
Aşırı et ve süt ürünleri tüketimi, son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda kanser riskinin artmasıyla ilişkilendiriliyor.
Kırmızı et, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Grup 2A olarak sınıflandırılıyor. Bu, kırmızı etin insanlar için “muhtemel kanserojen” olduğu anlamına geliyor. İşlenmiş etler ise Grup 1 kanserojen olarak sınıflandırılıyor.
Ancak Chicago Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma sığır eti, kuzu eti ve süt ürünlerinde bulunan bir besinin kansere karşı savunmayı artırabileceğini gösteriyor. Söz konusu besin maddesi trans-vaksenik asit (TVA) olarak biliniyor.
TVA hangi besinlerde bulunuyor? Etkisi ne?
TVA, inek ve koyun gibi otlayan hayvanların et ve süt ürünlerinde bulunan uzun zincirli bir yağ asidi. Bu yağ asidi insan sütünde de bulunuyor, ancak vücut kendi başına üretemiyor.
TVA, kanser gelişimini nasıl etkilediğini ve kanser tedavilerine nasıl yanıt verdiğini görmek için bilim insanları tarafından test edilen besinlerden sadece biri.
Araştırmacılar ilk olarak besinlerden elde edilen 255 biyoaktif molekülden oluşan bir “ kan besini” listesi oluşturdu. Sonra, kanserli veya viral olarak enfekte olmuş hücreleri öldürmek için kritik öneme sahip bir bağışıklık hücresi grubu olan CD8+ T hücrelerini aktive ederek anti-tümör bağışıklığını etkileme yeteneklerini test etmek için bu bileşikleri taradı.
Hem insan hem de fare hücreleri kullanılarak en etkili 6 bileşik seçildi. 6 bileşik arasında TVA’nın en iyi performansı gösterdiği tespit edildi.
Chicago Üniversitesi’nde Janet Davison Rowley Seçkin Hizmet Tıp Profesörü ve kıdemli yazarlardan biri olan Jing Chen, “T hücresi tepkilerini aktive edebilen besinlere odaklanarak, önemli bir bağışıklık yolunu aktive ederek aslında anti-tümör bağışıklığını artıran bir tane tespit ettik” diye konuştu.
İlginç bir şekilde, vücutta TVA’nın sadece yaklaşık %20’si yan ürünlere ayrılıyor. Kalan %80’i ise kan dolaşımına geçiyor. Chen bu konuda “TVA gibi tek bir besinin, hedeflenen bir bağışıklık hücresi tipi üzerinde çok hedefli bir mekanizmaya sahip olduğunu görmek… Bunu gerçekten şaşırtıcı ve ilgi çekici buluyorum” diye konuştu.
Kanserle savaşan eden insanlara yararlı olabilir mi?
TVA’nın potansiyelini daha iyi anlamak için bilim insanları çeşitli tümör tiplerinin hücreleri ve fare modelleriyle deneyler yaptı. Fareler TVA ile zenginleştirilmiş bir diyetle beslendiğinde, tümör büyüme potansiyelinin iki özel kanser türü için önemli ölçüde azaldığı görüldü. Bunlar, melanom ve kolon kanseri. Kontrol diyeti ile beslenen farelerle karşılaştırıldığında, TVA diyeti CD8+ T hücrelerinin tümörlere sızma yeteneğini de artırdı.
TVA’nın kanserle mücadele eden insanlara fayda sağlama potansiyeline sahip olup olmadığını araştırmak için araştırma ekibi, lenfoma için CAR-T hücre immünoterapisi ile tedavi edilen hastalardan alınan kan örneklerini analiz etti. Tedaviye daha iyi yanıt verme eğiliminde olan hastaların kanlarında TVA seviyeleri de daha yüksekti. Lösemi hücre dizilerinin test edilmesi, TVA’nın bir immünoterapi ilacının lösemi hücrelerini öldürme yeteneğini artırdığını ortaya koydu.
TVA’nın etkisi uğruna et ve süt tüketimi arttırmak doğru değil
Araştırmacılara göre bulgular, TVA’nın etkisinden yararlanmak adına daha fazla et ve süt ürünü tüketmeyi desteklemiyor. Çalışma TVA’nın çeşitli T hücresi bazlı kanser tedavilerine yardımcı olmak için bir gıda kaynağından ziyade bir besin takviyesi olarak kullanılabileceğini gösteriyor.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar en prestijli akademik dergilerden biri olan Nature’da yayınlandı.