Patates bakterilerinde hayat kurtaran yeni antibiyotik bulundu!
Keşif, antibiyotik direncine karşı mücadelede yardımcı olabilir. Bu etkisi bilim dünyasında heyecan uyandırıyor.
1928’de Alexander Fleming’in penisilini keşfetmesinden bu yana, bakteriler antibiyotiklerin etkilerine direnmek için yeni stratejiler geliştiriyor. Bu eğilimin devam etmesine izin verilirse, şu anda bilinen tüm antibiyotiklerin on yıllar içinde etkisiz hale gelebileceği tahmin ediliyor. Review On Antimicrobial Resistance tarafından hazırlanan bir rapora göre, sorun dünya nüfusunun 2050 yılına kadar neredeyse yarım milyar azalmasına neden olabilir.
Şimdi, uluslararası bir araştırma ekibi, patatesleri enfekte eden bakterilerde yeni bir antibiyotik keşfetti. Araştırmacılar, solanimisin olarak adlandırılan antibiyotiğin çok çeşitli mahsul öldüren mantarlara karşı etkili olduğunu söylüyor. Laboratuar testlerinde, ciddi enfeksiyonlara neden olabilen doğal olarak oluşan bir mantar olan Candida albicans’a karşı da etkili oldu.
Cambridge Üniversitesi’nden ekip üyesi ve mikrobiyolog Dr Rita Monson “Bu, mantar rakiplerini öldürerek işe yarayacağına inandığımız bir antifungal ve bakteriler bundan çok yararlanıyor” diyor.
Bitki bazlı mikroorganizmalar antibiyotiklere alternatif olabilir!
Şu anda kullanılan terapötik antibiyotiklerin çoğu toprak mikroplarından üretiliyor, ancak solanimisin keşfi, bitki bazlı mikroorganizmaların ilaçları üretme potansiyelini vurguluyor.
Araştırmacılar, patojenik patates bakterisi Dickeya solani’nin, patateste olduğu gibi asidik bir ortama yerleştirildiğinde az miktarda solanimisin ürettiğini buldular. Artık solanimisin moleküler yapısı hakkında daha fazla bilgi edinmek ve nasıl çalıştığını daha iyi anlamak için kimyagerlerle çalışmaya başladılar.
Araştırma ekibi ayrıca “Gelecekteki adımlarımız, bu antibiyotik antifungali bitki koruma için kullanmaya odaklanıyor, Yeni antibiyotikler bulmak için var olan her şeyi keşfetmeye açmalıyız.” diye sözlerini tamamlıyor.
Artan antibiyotik kullanımı bakterilerin direnç mekanizmaları geliştirmesine yol açıyor. Bu durumun olması sürpriz değil. Çünkü bakteriler de konaklarında üremeye devam edip hayatta kalmanın yollarını arıyor.
Tüm bu araştırmaların multidisipliner şekilde gerçekleşmesi insanlık için bir güç oluşturabilir.
Kaynak: www.gidahatti.com