Sorting by

×
DünyaEkonomiGüncelKırsalTarım

AB Raporu’ndan Türkiye’nin tarım politikasına ciddi eleştiriler!

Ekonomi, yolsuzluklarla mücadele ve tarım politikasına ilişkin eleştirilere yer verilen AB Komisyonu 2022 Türkiye Raporu’na göre, Merkez Bankası siyasi baskı altında, Türkiye kritik çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıya… Tarım politikasının AB Ortak Tarım Politikasının ilkelerinden uzaklaşması ve AB’den tarım ürünleri ithalatını kısıtlamaya devam etmesi nedeniyle gerileme söz konusu… AB müktesebatına uyum için daha çok çaba gösterilmeli…

Dışişleri Bakanlığı’nın “Aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği bir rapor” olarak nitelendirdiği AB Komisyonu 2022 Türkiye Raporu’ndaki “mesnetsiz iddialar ve haksız eleştirilerin kabul edilmediği, haksız iddiaların tümüyle reddedildiği” belirtilmişti.

AB Komisyonu Raporu’ndan yolsuzlukla mücadeledeki eksiklikler

AB Komisyonunun aday ülkelere yönelik her yıl yayınladığı ülke raporları kapsamında yayımlanan 2022 Türkiye Raporu’ndan, demokratik kurumların işleyişi ve bazı yargı kararları üzerinden yapılan eleştirilerin yanı sıra yolsuzlukla mücadeledeki eksiklere yönelik ifadeler şöyle: (Raporun gayriresmi çevirisinden alınmıştır.)

• Avrupa Konseyi ve bağlı organlarının temel tavsiyelerine uyum ile ilgili adımlar atılmamıştır.

Yolsuzlukla mücadele konusunda Türkiye’nin AB’ye uyum düzeyi erken aşamada kalmıştır; raporlama döneminde ilerleme kaydedilmemiştir.

• Uluslararası yükümlülüklere uygun şekilde yolsuzlukla mücadele kurumları kurulmamıştır.

• Yolsuzluk davalarının takibi ve karara bağlanmasında siyasi ve usul dışı etkileri sınırlandırmak amacıyla yasal çerçeve ve kurumsal mimarinin iyileştirilmesi sağlanmalıdır.

• Kamu kurumlarının hesap verebilirliği ve şeffaflığı iyileştirilmelidir.

“Yolsuzlukla kararlı mücadele iradesi yok”

• Yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının yokluğu, yolsuzlukla kararlı mücadele iradesinin olmadığını göstermektedir.

• Avrupa Konseyi’nin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyelerinin çoğu uygulanmamıştır. Genel olarak yolsuzluk yaygındır ve ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir.

• Örgütlü suçlarla mücadele alanında uyum çalışmaları belirli bir seviyeye ulaşmıştır fakat, kaydedilen ilerleme sınırlıdır.

• Türkiye’nin veri koruma yasal çerçevesinin Avrupa standartlarıyla uyumlaştırılması henüz gerçekleştirilmediği için Europol ile suç ve terörle mücadeleden sorumlu Türk makamları arasında kişisel verilerin değişimine ilişkin uluslararası anlaşma hala tamamlanmamıştır.

• Kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleyi düzenleyen yasal çerçevenin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin kanuna ilişkin olarak Venedik Komisyonu’nun tavsiyeleri doğrultusunda iyileştirilmesi gerekmektedir.”

“Piyasa ekonomisinin işleyişine ilişkin ciddi endişeler sürüyor”

Raporda ekonomideki gelişmeler ile tarım ve gıda alanındaki eksikliklere yönelik eleştiriler de yer alıyor.

• Ekonomik kriterler kapsamında Türkiye ekonomisinin ilerlemiş konumu devam etmektedir ancak, raporlama döneminde herhangi bir ilerleme sağlanmamıştır. Piyasa ekonomisinin düzgün işleyişine ilişkin ciddi endişeler sürmektedir. Para politikasının yürütülmesi, kurumsal ve düzenleyici ortam gibi önemli unsurlarda gerileme yaşanmıştır.

• Ekonomi COVID-19 krizinden güçlü bir şekilde toparlanmış; 2021’de %11,4 oranındaki büyüme Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin etkilerine rağmen 2022’nin ilk yarısında %7’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Büyük ölçüde gevşek para politikası ve politika güvenilirliğindeki eksiklik lirayı zayıflatmış ve resmi enflasyonu yirmi yılın en yüksek seviyesi olan %80’in üzerine çıkarmıştır.

Dış dengesizlikler genişliyor

• İthal malların yükselen fiyatları, artan belirsizlik ve düşük uluslararası rezerv seviyeleri bağlamında büyük bir kırılganlık olmaya devam eden dış dengesizlikleri genişletmiştir.

• Bütçenin icrası, planlanan seviyeden daha iyi bir performans göstermiştir ancak, kamu borcu yükselmiş ve artan enflasyonu frenleme ve yerel para birimini desteklemeye yönelik etkisiz girişimler nedeniyle maliye politikası artan baskı altına girmiştir.

• Kurumsal ve yasal düzenleyici ortam kırılgan olmaya devam etmektedir; öngörülebilirlik, saydamlık ve yasaların uygulanmasıyla ilgili sorunlar devam etmektedir

• Ticari uyuşmazlıkların çözümünün iyileştirilmesi için bazı önemli adımlar atılmıştır.

• Kademeli düşüşe rağmen, kayıt dışı sektör hala ekonomik faaliyetin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

• Devletin fiyat belirleme mekanizmalarına müdahalesi sürmektedir.

• Devlet yardımları kapsamında uygun uygulama kuralları, yaptırım ve saydamlık eksiktir.

“Dolarizasyon ve finansal istikrar riskleri arttı”

• Bankacılık sektörü büyük ölçüde istikrarlı seyretmiştir ve sermaye yeterlilikleri, gerekli düzeyin üzerinde seyretmiştir. Takipteki krediler azalmış, kârlılık yükselmiş, ancak dolarizasyon ve finansal istikrar riskleri artmıştır.

• İşgücü piyasası pandemiden toparlanmıştır ancak ciddi ölçekte cinsiyet eşitsizliği, genç işsizliğinin yüksek oranda seyretmesi ve geniş bölgesel farklılıklar gibi derin yapısal sorunlar devam etmektedir.

• AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleri ile başa çıkma kapasitesine ulaşma konusunda Türkiye iyi bir hazırlık düzeyine sahiptir; raporlama döneminde sınırlı ilerleme kaydedilmiştir.

• Mesleki eğitimin iyileştirilmesinde bazı ilerlemelere rağmen eğitim sistemi ile işgücü piyasası ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluk devam etmektedir.

• Ar-Ge harcamalarında düşük seviyeli artış devam etmekle birlikte Hükümet’in hedeflediği oranın gerisinde kalınmıştır. Yatırım faaliyetleri 2021’in ikinci yarısında yavaşlamıştır.

• Enerji tedarikinin çeşitlendirilmesi ve yenilenebilir enerji payının artırılmasında ilerleme devam etmiştir.

• Yerel içerik gerekliliğinin genişletilmesi endişe verici niteliktedir.

“Gümrük Birliği’nden sapmalar, ikili ticari engelliyor”

• AB-Türkiye Gümrük Birliği taahhütleriyle uyuşmayan bazı ilave gümrük vergileri kaldırılmıştır ancak, Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerden büyük ölçüde sapmalar ikili ticareti engellemektedir.

• Kamu alımları alanında orta düzeyde hazırlık bulunmakla birlikte bu alanda ilerleme kaydedilmemiş ve AB müktesebatına uyumda büyük eksiklikler devam etmektedir. Yurt içi fiyat avantajının ayrımcı etkisi ve yerel içerikten yana olan müdahale uygulamaları sürmektedir.

• İstatistik alanında hazırlıklar orta düzeydedir ve sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Son birkaç yılda Türkiye İstatistik Kurumu bünyesindeki yönetim değişikliklerinin sıklığı kurumun güvenilirliğini önemli ölçüde zedelemiştir. Önemli ekonomik verilerin güvenilirliği pek çok kez sorgulanmıştır.

• İlerleme kaydedilmemiş olmakla birlikte, mali kontrol konusunda iyi bir hazırlık düzeyi bulunmaktadır. Kamu İç Mali Kontrolü (KİMK) politika belgesi güncellenmemiş ve Dolandırıcılıkla Mücadele Koordinasyon Birimi (AFCOS) ağı henüz yeniden tesis edilmemiştir.

“Türkiye’nin AB müktesebatıyla uyumu çok sınırlı”

• Üyeliğin getireceği sorumlulukları üstlenme kapasitesi kapsamında Türkiye’nin AB müktesebatıyla uyumunun çok sınırlı olduğu ve gerek duyulan alanlarda uyum sağlandığı görülmektedir.

• Gümrük Birliği’nin işleyişi ve Türkiye’nin AB İç Pazarı’na entegrasyonu açısından kilit önemdeki İç Pazar ile ilgili düzenlemelere ilişkin küme kapsamında birçok mesleğin AB vatandaşlarına kapalı olması nedeniyle işgücünün serbest dolaşımı, yerleşme hakkı ve hizmet sunma özgürlüğü alanlarındaki hazırlıklar erken aşamadadır. Malların serbest dolaşımı konusunda iyi bir hazırlık düzeyine ulaşılmıştır. Ticaretin önündeki teknik engeller devam etmektedir. Yabancı mülkiyeti ve sermaye hareketleri üzerindeki sınırlamalar devam etmektedir; sermayenin serbest dolaşımı alanında hazırlıklar orta düzeydedir.

• Kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleyi düzenleyen çerçevede öne çıkan sorunların ele alınmaya devam edilmesi gerekmektedir.

• Türkiye şirketler hukuku alanında oldukça ilerlemiştir ve AB müktesebatına uyumunu sürdürmesi gerekmektedir. Fikri mülkiyet hukuku alanında iyi bir hazırlık düzeyi bulunmaktadır ancak, uygulama alanının iyileştirilmesi gerekmektedir. Rekabet politikası alanında belli bir hazırlık düzeyi vardır.

• Devlet yardımı alanındaki yasal çerçeve, uygulama kapasitesi ve saydamlıkla ilgili ciddi endişeler devam etmektedir.

• Mali hizmetler alanında iyi bir hazırlık düzeyi sağlanmıştır ve yeni alternatif finansman araçlarının geliştirilmesi de dahil olmak üzere bu alanda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir.

“Sağlık ve tüketicinin korunmasında uyumlaşma iyi”

• Sağlık ve tüketicinin korunması alanında iyi derecede uyumlaşma tesis edilmiştir. Özellikle AB müktesebatına uyum ve sektörler arası işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda bazı ilerlemeler sağlanmıştır.

• Rekabetçilik ve Kapsayıcı Büyüme ile ilgili düzenlemeler kümesi altındaki uyumlaşma açısından dijital dönüşüm ve medya alanlarında belirli hazırlık düzeyi bulunmakla birlikte geriye gidiş söz konusudur.

• Bilim ve araştırma alanındaki hazırlıklar oldukça ileri düzeydedir ve özellikle 2021-2027 Horizon Europe için ortaklık anlaşmasının imzalanmasıyla birlikte bu alanda iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiştir.

• Eğitim ve kültür konusunda hazırlık orta düzeydedir. Özellikle mesleki eğitim, ulusal yeterlilik sistemleri ve Türkiye’nin AB programlarına katılımı başta olmak üzere belli ölçüde ilerleme sağlanmıştır.

“Merkez Bankası siyasi baskı altında”

• Fiyat istikrarının sağlanması ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmasına yönelik etkin olmayan politikaların yansıması olarak ekonomi ve para politikasında gerileme devam etmiştir. Merkez Bankası önemli ölçüde siyasi baskı altında bulunmaktadır. Merkez Bankası’nın işlevsel bağımsızlığı yeniden tesis edilmelidir.

• İşletme ve sanayi politikasında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. AB sanayi politikası ilkeleriyle bağdaşmayan önlemlere ilişkin temel güçlükler ele alınmamıştır.

• Sosyal politika ve istihdam alanında ilerleme kaydedilmemiştir; sendikal haklar, gerçek anlamda işleyen sosyal diyalog eksikliği ve kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin kalıcı düzeyde olmasına ilişkin endişeler devam etmektedir.

• Vergilendirme konusunda hazırlık orta düzeydedir ancak raporlama döneminde ilerleme kaydedilmemiştir. Vergi oranlarının sıklıkla değiştirilmesinden kaçınılmasına ve vergi alanında tüm AB ülkeleriyle bilgi alışverişini sağlayacak açık bir stratejiye ihtiyaç vardır.

• Gümrük Birliği hazırlıkları iyi düzeydedir, Türkiye özellikle üçüncü ülke menşeli ürünlerin ithalatına uygulanan bazı ilave vergileri kaldırarak bu alanda sınırlı ilerleme sağlamıştır. Bununla birlikte, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerden sapmalar devam etmektedir ve ticaretin önünde pek çok engel oluşmaktadır.

Yeşil Gündem ve Sürdürülebilirlik

• Yeşil Gündem ve Sürdürülebilir Bağlantılılık ile ilgili düzenlemeler kümesine ilişkin olarak, ulaştırma politikasında hazırlıklar orta düzeydedir. Demiryolu taşımacılığının kullanımını önemli ölçüde artırmaya yönelik planın kabul edilmesiyle bu alanda sınırlı ilerleme sağlanmıştır.

• Enerji alanında hazırlıklar orta düzeydedir ve genel olarak sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, doğal gaz sektöründeki reformlar ve nükleer güvenlikle ilgili mevzuat uyumu konularında ilerleme devam etmiştir.

• Türkiye, Trans-Avrupa ağları konusunda oldukça ilerlemiştir ve Trans-Anadolu Boru Hattı’nın sorunsuz işletimi sayesinde başta enerji ağları olmak üzere belirli düzeyde ilerleme kaydetmiştir. Bulgaristan sınırını İstanbul ile birleştirecek Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının inşaatı devam etmektedir.

“Türkiye, kritik çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıya”

• Çevre ve iklim değişikliği konusunda belirli bir dereceye kadar hazırlıklı durumda olan Türkiye hem azaltım hem de uyum açısından kritik çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıyadır. Ancak, raporlama dönemi boyunca genel olarak ilerleme kaydedilmemiştir. Daha iddialı ve daha iyi eşgüdüm sağlanan çevre ve iklim politikaları oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Türkiye’nin iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması’na katkısını artırması ve uygulaması, yanı sıra iklim eylemi müktesebatına uyumunu tamamlaması gerekmektedir.

“Tarım ve gıda alanında AB müktesebatının uygulanması için çaba gösterilmeli”

• Kaynaklar, Tarım ve Uyum ile ilgili yasal çerçeve kümesine ilişkin olarak Türkiye tarım ve kırsal kalkınma alanında belirli ölçüde hazırlık düzeyine ulaşmıştır. Tarım politikasının AB ortak tarım politikasının temel ilkelerinden uzaklaşması ve AB’den tarım ürünleri ithalatını kısıtlamaya devam etmesi nedeniyle raporlama döneminde gerileme söz konusudur.

• AB açısından Türkiye önemli bir gıda ürünleri ihracatçısıdır. Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı politikası alanında sınırlı ilerleme kaydedilmekle birlikte bu alanda AB müktesebatının tam olarak uygulanması, çok daha fazla çaba gösterilmesini gerektirmektedir.

• Balıkçılık alanında hazırlık orta düzeydedir ve özellikle yeni balıkçılık yasasının uygulanması, kaynaklar ve filo yönetimi ile denetim ve kontrol konularında iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiştir.

• Bölgesel politika ve yapısal araçların eşgüdümü alanında orta düzeyde hazırlık söz konusudur ve IPA II fonlarından faydalanılmasına ilişkin bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Mali ve bütçesel hükümler alanında bir miktar hazırlık bulunmakla birlikte raporlama döneminde ilerleme kaydedilmemiştir.

• Dış ilişkiler kümesine ilişkin olarak özellikle Ortak Gümrük Tarifeleri’nden devam eden sapmalar nedeniyle sınırlı ilerleme kaydedilmiştir ve dış ilişkiler alanındaki hazırlık düzeyi orta seviyededir. AB-Türkiye Gümrük Birliği’ne aykırı olarak AB Genelleştirilmiş Tercihler Planı’ndan sapma devam etmiştir. Türkiye’nin resmi kalkınma yardımları büyük ölçüde kendi topraklarındaki Suriye ile ilgili faaliyetlere insani desteğe yönelik gerçekleşmiştir.

“Türkiye’nin Dış Politikası, AB öncelikleriyle çelişiyor”

• Türkiye’nin dış, güvenlik ve savunma politikası alanında bir dereceye kadar hazırlığı bulunmaktadır. Genel olarak Türkiye’nin dış politikası AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) kapsamındaki AB öncelikleriyle çelişmeye devam etmiştir.

• Türkiye’nin Rusya’ya karşı AB kısıtlayıcı tedbirlerine uyum sağlamaması, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamında çift kullanımlı mallar da dahil olmak üzere ürünlerin serbest dolaşımı nedeniyle özellikle endişe vericidir ve bu durum AB’nin kısıtlayıcı önlemlerini riske atmaktadır. Gümrük Birliği’nin işlemeye devam etmesi için tarafların mevcut kurallara tam uyumu ve karşılıklı güveni sarsıcı uygulamalardan kaçınması gerekmektedir.

• Genel olarak birçok alanda mevzuatın AB müktesebatına uyumu için daha fazla çabaya ihtiyaç bulunmaktadır. Tüm alanlarda uygulama ve yürütmenin önemli ölçüde iyileştirilmesi gerekmektedir. Düzenleyici makamların bağımsızlığının sağlanması ve idari kapasitenin geliştirilmesi Türkiye’nin daha fazla ilerleme kaydetmesi için kilit önemdedir.

Kaynak: www.gidahatti.com