GüncelKırsalTarım

Yasemin Salih; “Yanan köyler OPET ve üniversite işbirliğiyle çiçek açacak!”

Yasemin Salih

Ege, mitolojik hikayelerin kalbi. Rivayet odur ki; bundan yaklaşık 3 bin yıl önce sağlık tanrısı Asklepios’un oğlu ünlü hekim Podalerios, güzeller güzeli eşi Syrna adına bir kent kurar. Tıbbi bitkiler açısından müthiş zengin, şifalı suları olan, tertemiz havaya sahip bu yerleşim yeri bazı tarihçiler tarafından kısa sürede Knidos ve Kos önderliğinde gelişen sağlık ekolünün çıkış kenti olarak kabul ediliyor. Hatta Hipokrat’ın da buradan etkilendiğini öne süren tarihçiler var…

Bugün Marmaris’in 24 kilometre güney batısında yer alan Bayır Köyü’nün yanı başındaki Syrna Antik Kenti, geçen yılki orman yangınlarını bölgedeki birçok antik kent gibi hasarla atlattı. Hekimliğin doğduğu topraklar olduğuna inanılan Syrna’nın mirasını yaşatan Bayır Köyü halkı ise tüm geçim kaynaklarını, arılarını, tarım alanlarını kaybetti. Bayır Köyü de tıpkı Syrna gibi yaralarını sarmak için şifa arıyordu. Aradığı şifayı ise büyük bir işbirliği projesiyle buldu.

Türkiye’nin köylerini güzelleştirmek üzere 10 yıl önce Örnek Köy Projesi ile yola çıkan OPET, bu deneyimini şimdi Marmaris’te orman yangınlarından etkilenen köylere taşıyor. Muğla Valiliği işbirliğiyle yola çıkılan projede ilk dokunuş, Bayır Köyü’ne olmuş. Belki de bu, güzel Syrna’nın mirasçılarına hediyesiydi…

Üniversitesiz olmaz

OPET bu kez projenin adını “Doğaya Saygı” koydu. Valilik ve kaymakamlık projenin başından bu yana destekçisi. Muğla Valisi Orhan Tavlı, OPET ile daha önceki görev yeri olan Çanakkale’de birçok projeye imza atmış. Marmaris’te de birlikte yürüyorlar. Orman Genel Müdürlüğü de projeyi destekliyor. Projenin en önemli ayaklarından birini ise sahada akademisyenleri, öğrencileriyle katkı sağlayacak olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi oluşturuyor. Üniversiteyle yapılan işbirliği kapsamında köylerin yeniden tasarlanması ve antik zenginliklerinin korunmasından, yöreye özgü ürünlerin geliştirilip ekonomik değer yaratılmasına kadar her aşamada destek verilecek.

Doğaya Saygı projesi kapsamında yılsonuna kadar dokuz köyün onarılması planlanıyor. Bunlar Marmaris’e bağlı Osmaniye ve Bayır; Milas’a bağlı Çökertme, Gökbel ve Bozalan; Bodrum’a bağlı Pınarlıbelen (Etrim), İrmene ve Çamlık ile Köyceğiz’e bağlı Otmanlar olarak belirlenmiş. Vali Orhan Tavlı, “10’uncu köy yolda” diyerek OPET Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk’e plana bir köyün daha dahil edilmesi talebinde bulundu. Öztürk’ten gelen tepki, “kabul” olarak algılandı.
Akademik ekip tasarladı!
Bayır Köyü’ne tam bir akademisyen kadro imzası atılmış görünüyor. Prof. Dr. Selçuk Aktürk, Prof. Dr. Adnan Diler, Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu, Prof. Dr Ummuhan Gökovalı, Doç. Dr Öncü Başoğlan Avşar, Doç. Dr. Serkan Dirlik, Doç. Dr. Rahşan İvgin Tunca ve Dr. Öğr. Üyesi İlke Tekin’den bilimsel, mimari, arkeolojik ve iktisadi konularda danışmanlık alınarak köy yenilenmiş. Bayır Köyü ‘defne aksı’ ve ‘bal aksı’ olarak iki mimari ve yaşam alanı kurgulanarak bambaşka bir görüntüye kavuşmuş. Köy merkezinde bulunan ve yaşları 2000 yılın üstünde olduğu düşünülen iki ulu çınar ağacı, köyün yerel tarihinde önemli yeri olan ‘Kızlar Çeşmesi’, 1960’ta kurulan ve tüm geleneği ile hayatta kalmış olan ‘Eski Yağhane’ bir bütünlük halinde tekrar ele alınmış.

Asıl önemli olan ise tüm geçimini orman ürünlerinden sağlayan köy kadınlarına yeni bir yol açılması. Köye ait bir kadın kooperatifi kurulmuş. Kooperatif binasında üretilen yerel ürünlerin satışa sunulabileceği stantlar yapılmış. Marmaris Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle kurslar başlatılmış. İngilizce, kırsal turizm etkinlikleri, turistik ve hediyelik eşya yapımı, takı yapımı, el bakımı ve hijyen eğitimi olmak üzere 592 saat eğitim verilmesi planlanıyor. Ayrıca arıcılık yan ürünleri üretimi ile ilgili uygulamalar ve Kültür Bakanlığı destekli ev pansiyonculuğu kursları da planlanan eğitimler arasında yer alıyor.

Üç coğrafi işaretli ürün
Üniversitenin araştırmalarında köye ait üç özel ürün tespit edilmiş. Bunlar kuru baklava, kaşık helvası ve Bayır yazması. Üniversitenin desteğiyle hazırlanan dosyalar, önümüzdeki hafta ilgili bakanlığa sunulacak. Amaç, bu üç ürüne coğrafi işaret almak. Ayrıca Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin akademisyenleri bölgede üretilebilecek kozmetik ürünlerle ilgili de bir çalışma yapmış. Bu ürünlerin kadın kooperatifinde gelir yaratması için çalışmalar başlamış.

‘Rahmi Bey ve Semahat Hanım’a mektup yazdım’
Sosyal sorumluluk projeleriyle birçok şirkete ilham veren OPET Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk için Doğaya Saygı projesinin manevi değeri büyük. Öğretmen kökenli Öztürk, Bayır Köyü’nün kır kahvesinde bizlere projeyi anlatırken, “Hayatımda hiçbir toplantıda ağlamadım ama geçen yıl yangınlardan sonra ne yapabiliriz diye toplandığımızda gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Ülkemiz bir cennet. Köylerimiz de öyle. Onları birer değere dönüştürmeliyiz” sözleriyle duygularını dile getirdi.

Dokuz köyün yenilenmesi için gerekli bütçeyi sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: “Bir şeyler yapmalıyız diye gittiğim herkesten, ‘yanındayız’ cevabını aldım. Çok para gerektiğini biliyordum. Geçen yıl yangınların ardından yoğun duygularla Rahmi Bey ve Semahat Hanım’a birer mektup gönderdim. ‘Bu proje büyüyebilir, çok büyük rakamlara çıkabilir’ dedim. Onlar da ‘her zaman arkandayız’ dediler. Öyle olunca bütçe konusunda rahatladım. Arkamdaki destekler bana güç veriyor.”