Gıda krizi nasıl geçecek? Ali Rıza Günden
Tarımda planlama ve üretimde fosil yakıt bağımlılığını azaltmaya dair somut hedefler olmaksızın Türkiye içinden geçiyor olduğumuz ve yakında yenilerini göreceğimiz gıda krizlerini belki Afrika ülkeleri kadar değil, ancak oldukça ağır biçimde geçirecek duruyor.
Duvar okurlarına tekrar merhaba!
Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor görünse de ülkenin ağır sorunları küresel düzeyde çalkantılar ve değişimlerle doğrudan bağlantılılar. Dünya bir gıda krizinin içinde ve aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülke derinden sarsılıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün 1990’da oluşturduğu fiyat endeksleri seri tarihinin rekorlarını art arda kırıyor. Savaş ve Covid-19 pandemisi etkisiyle gıda fiyatlarında deneyimlenen hızlı artışa, bazı coğrafyalarda gıda yetersizliğinin derinleşmesi eşlik ediyor.
Durumu özetledikten sonra krizin nasıl seyredeceğine ilişkin karamsar görüşümü özetleyeceğim.
REKOR ÜSTÜNE REKOR
Söz konusu fiyat endeksi et, süt, tahıl ürünleri, yağlar ve şeker fiyatlarındaki değişim üzerinden hesaplanıyor. Gıda fiyatlarında ikisi birbirine bağlı üç sıçrama anı tespit edilebiliyor.
Bunlardan ilki 2007-08 gıda krizi. Fosil yakıt temelli örgütlenmiş gıda üretimi ve aktarımı petrol fiyatlarındaki artışlardan, kuraklıklar kadar çok etkileniyor. Bu ilk sıçrayıştaki ana etkenlerden birisi de petrol fiyatlarındaki, dolayısıyla gübre ve taşıma maliyetlerindeki hızlı artış idi. İkinci sıçrayış 2010-12’de gerçekleşti ve esasında 2009’da Dünya ekonomisindeki daralmanın yarattığı illüzyondan ibaret. Dolayısıyla uluslararası finansal krizin artçı şokları devam etse de 21. yüzyılın başındaki dönüşümlerin yarattığı baskı kendisini 2010’dan itibaren tekrar gösterdi. Süper çevrim olarak da adlandırılan canlılık evresinin sonunda bazı temel hammadde fiyatlarında olduğu kadar gıda fiyatlarında da tekrar hızlı yükseliş kaydedildi. Gıdada üretim artışı için yeterli önlem alınmamışken petrol fiyatlarında 2009 ortasından itibaren görülen yükseliş Dünya’yı tekrar sarstı. Sadece piyasaları sallamakla kalmayıp birçok rejim değişikliğine uzanan isyan dalgasını alevlendirdi.
Sonuncu sıçrama pandeminin başlangıcına tarihlenebilir. Petrol fiyatları 2020 baharında 21. yüzyılın en düşük seviyelerine gerilemiş bulunsa da bu dönemde başlayan ve ilerleyen aylarda defaatle kendisini gösteren tedarik zinciri sorunları, gıda fiyatlarında aralıksız artışa neden oldu. 2022 başında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik (daha sonra biçim değiştiren) işgal girişimi petrol fiyatlarını 100 ABD doları üzerine taşırken yeni bir gıda krizini kaçınılmaz hale getirdi.
GİDİŞAT İÇ AÇICI DEĞİL
İklim değişiminin etkisi nedeniyle ve pandeminin de katkısıyla savaş başlamadan önce gıda kriziyle yüzleşmiş bulunan Afrika ülkeleri buğday, bitkisel yağlar ve gübre bakımından bağımlı oldukları Rusya ve
https://www.gazeteduvar.com.tr