Köy Enstitüleri Bir yaşanmışlık öyküsünden öğrenilecekler Oğuz Makal
‘Yıllar geçti, yok senden bir haber’ denilemez. Köy Enstitüleri sisteminin çok yönlü, çok programlı, hatta çok amaçlı işlevi konuşulmaya, yazılmaya devam ediyor.
Bugün Köy Enstitülerinin kuruluşunun 82. yılı, yeni kitaplar, coşkulu ve hüzünlü etkinlikler var. Seksen iki yaşında ama eğitim ve ekonomi ilişkisine çözümleri, “üretim içinde eğitim öğretim” yönteminin doğruluğu nedeniyle “genç”.
Bazı araştırmacılar “yarım kalmış Anadolu Rönesansı”, bazıları gazeteci-sevgili Varlık Özmenek’in sözleriyle “Anadolu’daki değişim-dönüşüm birey’leşme devrimi”, bu nedenle de “yarım kalmış mucize” olarak adlandırdı.
Köy Enstitülerinin yasayla da belirlenen birkaç belirleyici özelliği var.
– Onlardan biri, köy okul toprağının öğretmence köylüye örnek olacak biçimde işletilmesi.
– Enstitüde tarım dersi ve çalışmalarına konu olan bitki ve hayvanların bakımı, yetiştirilmesi.
– Toprağın işlenmesi vb. konuları iş içinde öğrenmeleri…
Ama projenin altında başka bir proje vardı: Modern-basit bir çiftçilik ya da yeni ekip biçme tekniklerinin kırsalda öğretilmesi kadar ulusal ve sağlıklı beslenme kültürünün oluşması, yaygınlaşmasını da sağlamak… Aç ve yoksullaşmadan yaşamak.
Köy Enstitülü öğrenciler mutfak alanında yemek hazırlığında
Kurulduğu ve işlevine son verildiği yıllar İkinci Dünya Savaşı yıllarıdır…Yani üretimin durduğu, ’ekmek karnesi, karaborsa’ yılları, ki halk, çektiği yoklukların nedeni olarak iktidardaki Cumhuriyet Halk Partisi’ni görmüş ve 1950 seçimlerinde iktidardan uzaklaştırmıştır.
O Enstitülerden birinden (Aksu) yetişen eğitimci-yazar Pakize Türkoğlu’nun sözleriyle enstitülü öğrenciler, tarımla toprakla uğraşırken, çevreyi ağaçlandırdı.
Suyu toprağı koruyarak, doğal olanı hırpalamadan verime durdurmanın, doğal ürün almanın yolunu öğrendi…
“Köylülerin sağlıklı olan kadim üretim alışkanlıklarını bilimsel bulgular ışığında geliştirerek, kurutma, konserve, tarhana yaparak, tohum, fidan ve fide üreterek, eski alışkanlıklarına yenilikler kattılar.”
Köy Enstitülü kız öğrenciler (öğretmen adayları) tarım dersinde
Yıllardır devam eden ise politik-ekonomik /bilinçli/ yanlışlıkların bir göstergesi olan ‘yokluk’un görünürlüğü: Günümüzde iyice ortaya çıkan buğday, arpa, mısır, pirinç, şeker pancarı, bakliyat ve et -çok popüler olduğu için ekleyelim: ayçiçek yağı- yokluğu… Ve ‘yokluk’ listesindekiler neredeyse mutfağa da giremiyor.
Köy Enstitüsü gerçeği üzerine filmler ‘ne zaman görülecek?’ diye soruluyordu.
https://www.gazeteduvar.com.tr