Sorting by

×
GüncelSağlık

Avrupa’nın en şişman ülkesiyiz

Özlem Cankurtaran

Son iki yıldır dünya pandemiyle boğuşuyor ama baş etmemiz gereken tek problem bu değil. Çağımızın hastalığı obezite de bir salgın olarak nitelendiriliyor. Bugün çok önemli, çünkü 4 Mart Dünya Obezite Günü.

Elbette yılda bir gün anlatmak yeterli değil. Bütün ülkeler kendi sağlık politikalarına göre büyük mücadele veriyor. Çoğu da bu mücadelede başarısız olduğunu kabul etti. Fakat yeni önleme ve tedavi yöntemleri üzerine çok çalışılıyor. Yavaş yavaş da meyvelerini vermeye başladı.

Her şeyden önce obezitenin hastalık olduğunu kabul etmeliyiz. Obezite vücutta sağlığı bozacak kadar aşırı ve anormal yağ birikmesidir. Vücut kitle indeksi (VKİ), yetişkinlerde aşırı kilo ve obeziteyi sınıflandırmak için kullanılan basit bir boy-ağırlık oranıdır. Bir kişinin kilogram cinsinden ağırlığının, boyunun metre cinsinden karesine (kg/m2) bölünmesiyle tanımlanır.

VKİ 25 veya daha fazla ise fazla kilolu, 30 veya daha fazla ise obezite olarak saptanır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1975 ile 2016 arasında obezite prevalansı 3 katına çıktı. 2016’da dünya üzerinde 1.9 milyardan fazla yetişkin fazla kiloluydu ve 650 milyondan fazlası obezdi.

2019’da 5 yaşın altındaki tahmini 38.2 milyon çocuk aşırı kilolu veya obezdi.

2030’a gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 11’inin obez olacağı ön görülüyor.

Obezite ile ilişkili hastalıklar tüm dünyada her yıl 4.7 milyon insanın ölümüne neden oluyor.

Her 3 kişiden biri obez

Rakamların ne kadar vahim boyutta olduğunu görüyor musunuz? Hal böyleyken ülkemizde de durum son derece can sıkıcı. DSÖ verilerine göre yetişkin nüfusta yüzde 32.1 prevalans ile Türkiye Avrupa’da obezitenin en yüksek olduğu ülke. 20 milyon kişi yani her 3 kişiden biri obez. Rakamlar gittikçe artıyor. 2016’da obez oranı yüzde 19.6 iken 2019’da yüzde 21.1 oldu.

Obezite ve fazla kilonun temel nedeni, tüketilen kalori ile harcanan kalori arasındaki dengesizlik. Küresel olarak, yağ ve şeker oranı yüksek, enerjisi yoğun gıdaların artması, değişen çalışma, ulaşım biçimleri ve artan kentleşme nedeniyle fiziksel hareketsizlik en önemli sebepler.