‘UKRAYNA KRİZİNİ FIRSATA ÇEVİRMEK MÜMKÜN’
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci’ye göre ise Rusya-Ukrayna krizini fırsata çevirmek mümkün.
Rusya ve Ukrayna’nın dünyadaki tahıl ve yağlı tohumlar üretiminin merkez hattı olduğuna işaret eden Kahveci, Türkiye ve Latin Amerika ülkelerinin de ‘potansiyel’ olarak bu hattın içerisinde olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin özellikle son yıllarda uyguladığı yanlış tarım politikaları nedeniyle tarım ürünlerinde dışa bağımlığın arttığını belirten Kahveci, “Bu bağımlılık bizim yetersizliklerimiz üzerinden yürüyor. Bu da kısa vadede bize buğday temininde ve özellikle ay çiçeği tohumu ile ham ayçiçeği yağı temininde kriz olarak gelecek” dedi. Kahveci’ye göre bu krizi fırsata çevirmek ise mümkün.
Türkiye’nin bir an önce Ukrayna ile ayçiçeği ile buğday gibi ürünler noktasında anlaşma sağlaması gerektiğine vurgu yapan Kahveci, “Doğru bir politika yürütebilirsek Ukrayna’nın kendi kalan üretimlerini dışarıya satabilmesinin yolu yakın dönemde ya Avrupa ya da Türkiye üzerinden geçecektir. Sonuçta Ruslar, Kırım ve birçok limanda hâkimiyeti kurduktan sonra kalan küçük limanlarda küçük tonajlı gemilerle nakliye şansı olacaktır Ukrayna’nın. Ukrayna’nın mutlaka bir sonraki yıl üretimlerinin fiyatları düşecektir. Ama ürünleri Rusya mı Türkiye mi yoksa Avrupa mı alacak? Bence bizim burada düşünmemiz gereken temel nokta burası” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN TEZ ELDEN UKRAYNA’NIN TARLASINDAKİ ÜRÜNÜ SATIN ALMAYI DENEMESİ LAZIM’
Kahveci, bu noktada ise nasıl bir yol izlenmesini gerektiğini şu şekilde açıkladı:
“Ukrayna yılda 20 milyon ton civarında buğday ihraç ediyor. Bu ihraç ettiği buğdayın bu seneki üretiminde bir sorun olmayacaktır. Zaten kışlık ekilişler yapıldı. Hasatta bu ürünlerin ihracatını Ukrayna, özgür iradesiyle yapabilecek mi, Ruslar Ukrayna’ya bu yolu kapatıp bir rekabet ortamı mı oluşturacak. Eğer Ukrayna, bağımsız bir şekilde ihracat gerçekleştirirse ürünleri, bugünkü piyasa değerinden ucuza satmak durumunda kalacak. Bu da bu yılki fiyatlardan 5-10 dolar düşük olmak durumunda kalacak. Bu duruma ek olarak da Ukrayna’nın şimdiden ürün bağlantıları yapmaya ihtiyacı var. Bu nedenle de bizim şimdiden Ukrayna’nın nakit ihtiyacını karşılayarak ayçiçeği, buğday gibi ürünlerde ürün pazarlığına girmemiz lazım. Türkiye’nin tez elden Ukrayna’nın tarlasındaki ürünü satın almayı denemesi lazım. Eğer bu fırsatı değerlendiremezsek o zaman gelecek sene daha yüksek fiyatlarla ürün satın almak zorunda kalacağız.”
‘BU SÜRECİ İYİ YÖNETEMEZSEK EKMEK FİYATLARI BIRAKIN 5 TL’Yİ 11 TL’Yİ BİLE GÖRÜR’
“Diğer yandan da bizim ekilmeyen alanlar üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Önümüzdeki yıl eğer yine bizim yüzde 20 civarında toplam tahıl üretiminde açığımız olursa bu zaten bugünkü kuraklıktan daha büyük bir felaket çağrısı demektir. Eğer Türkiye’de gübre kullanımına destek sağlayamazsak ve ekim alanlarındaki eksikliği bugünden tespit edemezsek, Ukrayna ile anlaşma sağlansa dahi gıda fiyatlarında yine yüksek fiyatlarla karşılaşacağız. Ukrayna anlaşmasını iyi yönetebilirsek bir açığı kapatabiliriz. İyi yönetemezsek işte o zaman ekmek fiyatları bırakın 5 TL’yi 10-11 TL’yi bile görür. Rekor seviyeye ulaşır.”