Çevre Sayfası… Köprüden önce son çıkış
Hazal Ocak
Bir yanda gelecekleri için çırpınan gençlerin çağrısı, diğer yanda o geleceği kömür karasına boğan santral gerçeği…
Sizce dünyayı kim değiştirebilir? Bilim insanları, hükümetler, şirketler, yetişkinler, siz, ben…
Bence dünyayı gençler ve çocuklar değiştirebilir.
Sadece onları biraz ciddiye almamız gerekiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın düzenlediği İklim Şûrası yarın Konya’da başlıyor. Yapılacak toplantıların ardından Türkiye’nin geleceği için önemli kararlar açıklanması bekleniyor. Çünkü bu 25 Şubat’a kadar sürecek toplantılarda Türkiye’nin iklim politikası belirlenecek. Kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, iş dünyası, uluslararası kuruluşlar, özel sektör ve STK temsilcileri dahil 600’ün üzerinde katılımcı yedi çalışma grubunda tarışmalar yürütecek. Toplantıda alınacak kararlar doğrultusunda bakanlık önemli adımlar atabilir ve kötüye giden gidişatı değiştirebilir.
Peki ne konuşulacak bu şûrada?
Sera gazı azaltımı, yeşil finansman ve karbon fiyatlama, iklim değişikliğine uyum, yerel yönetimler, göç, adil geçiş, diğer sosyal politikalar ile bilim ve teknoloji gibi başlıklar masaya yatırılacak.
‘KÖMÜRDEN ÇIKIŞ MÜMKÜN’
Gençler ve çocuklar bu toplantılar öncesinde şu çağrıyı yapıyor:
“Paris İklim Anlaşmasını onaylayan Türkiye’nin atması gereken ilk adım kömürden çıkmak. Kömür teşvikleri kalkar ve kirleten öderse, Türkiye’nin en geç 2030 yılında elektrik üretimi için kömürden çıkması mümkün. Türkiye iklim krizini ve bizim geleceğimizi ciddiye almak istiyorsa, 2030’a kadar kömürden çıkış ve sonraki aşamalarda tüm fosil yakıtlarından çıkış bir zorunluluktur. Gençler olarak karbonsuz gelecek istiyoruz.”
Gençler ve çocuklar, 2030 hedefinin tutturulması için yenilenebilir enerjinin payının iki katına çıkarılması gerektiğini vurguluyor.
Şûra öncesi, change.org’ta “Türkiye, karbonsuz bir gelecek için 2030’a kadar kömürden çıksın!” adıyla bir imza kampanyası da başlatıldı.
‘MUAF TUTULUYOR’
Gençlerin çağrısı, aklıma mevzuata uygun olmadıkları gerekçesiyle faaliyeti geçici olarak durdurulan ve kömürle çalışan termik santralleri getirdi. Bu santrallerin durumunu incelediğimde karşıma çıkan tabloya inanamadım.
Hava kirliliğinin sağlık etkisi hakkında araştırmalar yapan Temiz Hava Hakkı Platformu, santrallerin güncel durumlarını değerlendirmiş. Platformun paylaştığı bilgilere göre özel sektöre devredilen Türkiye’nin en eski ve en kirli termik santralleri, 2019’dan bu yana geçici faaliyet belgesi (GFB) verilerek çevre mevzuatı yükümlülüklerinden sürekli muaf tutuluyor.
‘GEÇİCİ FAALİYET BELGESİ ÇIKMAZI’
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği’nin (İDPAD), Haziran 2021’de yayınladığı raporda da 2020 yılının başında kapatıldığı iddia edilen kömürlü termik santrallerin yaklaşık 1.5 yıldır geçici faaliyet belgeleri ile hiçbir çevre yatırımını tamamlamadan çalıştırıldığı belirtiliyor.
İDPAD’ın termik santrallere yönelik güncel incelemesine göre tablo şöyle:
– 1984 yılında işletmeye alınan Afşin Elbistan A Termik Santrali (Çelikler Holding, Kahramanmaraş): Haziran 2020’de GFB alarak yeniden çalıştırılmaya başlandı. Geçen iki yıl içerisinde üç defa GFB aldı. Hala GFB ile çalıştırılıyor.
· 1956 yılında açılan Tunçbilek Termik Santrali (Çelikler Holding, Kütahya): Haziran 2020’de iki ünitesine GFB verilerek işletmeye alındı. Ocak 2021’de GFB’si iptal edildi, ancak yasal olarak kapalı kalması gereken süre içinde yeniden çalıştırıldı. Türkiye’de şu anda hala işletilen en eski kömürlü termik santral olan Tunçbilek santralinin hala çevre izni bulunmuyor.
· 1973 yılında açılan Seyitömer Termik Santrali (Çelikler Holding, Kütahya): Haziran 2020’de iki ünitesinde GFB alarak işletilen ve daha sonra kapasite artışına da gidilen Seyitömer termik santralinin şu an geçerli GFB’si 12.02.2022 tarihinde bitti. GFB’sinin süresinin dolmuş olmasına, henüz gerekli çevre yatırımlarını yapmamış ve çevre izni almamış olmasına rağmen santral faaliyetine devam ediyor.
· 1984 yılında açılan Soma Termik Santrali (Konya Şeker A.Ş., Manisa): Santral 2020 Ocak ayında tamamen durdurulması gerekirken, bölgesel ısı sağlıyor olduğu gerekçesi ile iki ünitesi çalıştırıldı. İki kez GFB verildi ve halen çevre izni olmadan çalıştırılıyor.
· 1989’dan beri işletmede olan Çatalağzı Termik Santrali (Bereket Holding, Zonguldak): Haziran 2020’de GFB alarak tekrar işletmeye sokulan Çatalağzı termik santrali, GFB süresi 08.06.2021’de bittikten 3 ay sonra 02.09.2021’de çevre iznini almış. Arada geçen süre için uygulanması gereken idari yaptırımların hayata geçirilip geçirilmediği bilinmiyor
· 1986’da açılan Kangal Termik Santrali (Konya Şeker A.Ş., Sivas) – Santralin Haziran 2021’de alınmış bir çevre izni var. Ancak, GFB’si 04.06.2021’de bitmesine rağmen çevre izni bu süreçte değil daha sonra, 30.07.2021 tarihinde alınmış. Çevre izni bitiş süresi ise GFB’nin bitiş tarihinden itibaren başlatılmış ve aradaki izinsiz süreç için bir yaptırım uygulanmamış.
‘YETERLİ İSTASYON YOK’
Türkiye’de hava kalitesini izlemek için yeterli istasyon olmadığının altını çizen Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, “Kahramanmaraş’ta, 2020 yılında toz (partikül madde) kirliliğine dair yeterli veri üretilemedi. Yetersiz veri nedeniyle hava kirliliğinin halk sağlığına etkisi tam olarak hesaplanamaz iken geçici faaliyet belgesi ve izinlerle en tehlikeli gazları açığa çıkaran termik santraller çeşitli muafiyetlerle mevzuatın etrafından dolanabiliyor. Kamunun bu konuda yaptırım uygulamaması oldukça düşündürücü” diyor.
‘GENÇLERE KULAK VERİN’
Yukarıda adı geçen santrallerin en genci 33 yaşında. Neredeyse hepsi ömrünü tamamlamış.
Bir yanda gelecekleri için çırpınan gençlerin çağrısı, diğer yanda o geleceği kömür karasına boğan santral gerçeği… İkisi de önümde, ikisini de okuyorum ve şunları mırıldanırken buluyorum kendimi:
Köprüden önce son çıkış olabilir… Evet, dünyayı gençler ve çocuklar kurtaracak.
Karar vericiler seslerini daha fazla geç kalmadan duymalı.