Sorting by

×
DünyaGıdaGüncelTarım

FAO Gıda sistemlerinin dönüşümü şart

FAO Türkiye’nin yıllık değerlendirme toplantısında konuşan FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Viorel Gutu, pandemi ve iklim krizinin ortaya çıkardığı sorunlara işaret ederek gıda sistemlerinde dönüşümün önemini vurguladı. Gutu, “Son iki yıldır Covid-19 krizi nedeniyle büyük bir sorunla mücadele ederken, aynı zamanda gıda sistemlerinin dönüşümü konusunda kritik bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için çalıştık” dedi.

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye’deki çalışmalarının bir yıllık değerlendirmesini Mersin’deki geniş katılımlı toplantıyla gerçekleştirdi.

BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Çok Taraflı Kalkınma İş birliği Daire Başkanı Erhan Sırt, Tarım ve Orman Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Daire Başkanı Özge İmamoğlu, FAO Avrupa ve Orta Asya Program Sorumlusu Jehle Raimund ve çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda, FAO Türkiye’nin bir yıllık çalışmaları masaya yatırıldı.

“Gıda sistemlerinin dönüşümü şart”
Toplantının açılışında konuşan FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, son iki yıldır Covid19 krizi nedeniyle büyük bir sorunla mücadele ederken aynı zamanda gıda sistemlerinin dönüşümü konusunda kritik bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için çalıştıklarını anlattı.

Pandemi nedeniyle BM’nin 2030 hedeflerine ulaşmanın artık daha güç olduğuna dikkat çeken Gutu, bu yıl Dünya Gıda Günü için belirlenen “Eylemlerimiz Geleceğimizdir. Daha iyi üretim, Daha iyi beslenme, Daha iyi bir çevre ve Daha iyi bir yaşam” mottosunu hatırlatarak bu hedeflere ulaşmak için daha sıkı çalışmak gerektiğini kaydetti. FAO Türkiye ekibinin içinden geçtiğimiz zor koşullara karşın çalışmalarını aksatmadığını belirten Gutu, “2021’in ilk 8 ayında bir önceki yılın tamamında üretilen işler kadar mesafe kat ettik. Pandemiye rağmen insanlara ulaşmaya, hayatlara dokunmaya hiç ara vermedik” diye konuştu.

İklim krizi ile mücadelede son jenerasyonuz”
Toplantıda konuşan BM Türkiye Koordinatörü Alvaro Rodriguez ise BM’deki reform çalışmalarını anlattı. Reformun ilk adımında ortaya çıkan soruların ‘niçin ve nasıl’ olduğuna dikkat çeken Rodriguez, “İklim kriziyle mücadele kritik bir noktadayız. Bu sorunla mücadele etmek zorunda olan son jenerasyon biziz. Bu süreçte karşılaştığımız en ciddi sıkıntı maddi olanaksızlıklardan daha çok uzmanlık ve teknik destek alanlarında oluyor. Bizler BM kurumları olarak tam da bu noktada devreye girerek ülkelere yardım etme yol haritaları hazırlamada görev alıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Dayanışma ve işbirliğini geliştirmeliyiz”
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Çok Taraflı Kalkınma İş birliği Daire Başkanı Erhan Sırt ise Türkiye’nin insani yardımda birinci sırada olduğunu yineledi. Türkiye’nin küresel ajanda ve yükümlülüklerine bağlı olduğunu vurgulayan Sırt, “Uluslararası organizasyonlarda temel prensibimiz insani yardım ve destektir. 5 milyona yakın göçmeni ağırlayan Türkiye, geçici koruma altındaki Suriyelilere en büyük desteği verenlerin başında geliyor. Bunun yanı sıra uluslararası kurum ve kuruluşlarla da kapsamlı iş birlikleri yürütüyoruz. Bu iş birliklerini daha da genişletmeyi ve büyütmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

“Dijitalleşme ve inovasyon önemli”
Tarım ve Orman Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Daire Başkanı Özge İmamoğlu ise bakanlığının stratejik önceliklerini anlattı. Uluslararası iş birliklerinin daha yoğun ve etkin hale getirilmesinin önemine dikkat çeken İmamoğlu, kamu ve BM iş birliğine özel sektörün daha fazla dahil olması gerektiğini kaydetti, dijitalleşme ve inovasyonun önemine vurgu yapan İmamoğlu bu konularda her türlü iş birliğine de açık olduklarını ifade etti.

Tarım ve gıda sektöründe inovasyon ve dijitalleşmenin önemine değindi. Toplu eylem ihtiyacının altını çizen İmamoğlu, iklim krizine çözümler geliştirmek için özel sektörle birlikte çalışmanın önemine dikkat çekti.