Gıda işletmelerinden sosyal medyaya yansıyan çirkin görüntüler! – İ. Uğur Toprak
Ne yazık ki, süt kazanında yıkanma, turşu tankında yüzme, domatesleri dans ederek ayakla ezme, ekmek hamuruyla bir top gibi oynama, personel kıyafetsiz baklava üretimi gibi çok çirkin görüntüleri çeşitli sosyal medya mecralarında sıkça görüyoruz.
Gıda güvenliğine yönelik yoğun tartışmaların olduğu, her gün başka bir gıda zehirlenmesi ve gıda ürünlerinde taklit/tağşiş haberleri ile karşılaştığımız günleri yaşıyoruz. Yaklaşık 20 aydır yaşadığımız pandemi süreci de gıda güvenliğinin ve gıda egemenliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kayıt ve kontrol dışı gıda üretimi
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş yapan firmaları ifşasını (en son 15 Eylül 2020’de yapıldı), kayıt ve kontrol dışı gıda üretiminin hala var olduğunu ve yapılan denetimlerin yetersizliğini göz önünde bulundurursak, ülkemizde gıda güvenliğinin sağlandığından söz etmemiz pek de mümkün gözükmemekte. Bakanlık hileli gıdalar ile ilgili açıkladığı listelere düzenli olarak devam etmeli, yürürlüğe konan cezai yaptırımlar da uygulanmaya başlanmalı.
Sağlıklı bir yaşamın sürekliliğinin sağlanmasında yeterli ve dengeli beslenmenin önemini anlamak ve anlatmak oldukça önemli bir görev olarak algılanmalı ve toplumun güvenilir gıdaya erişiminin sağlanması, başta devlet olmak üzere ilgili her kurum ve kuruluşun asli görevleri arasında görülmelidir.
Halk sağlığı ve gıda güvenliği, yılda bir kez denetleme sağlanamaz
Bakanlığın 2020 Faaliyet Raporu verilerini incelediğimizde Bakanlıkta görevli gıda kontrolörü sayısının 7137 olduğu (ki hepsi aktif olarak denetime çıkmıyor), mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 356 bin 643 denetim yapıldığı ve sadece 172’si için savcılığa suç duyusunda bulunulduğunu görebiliriz. Ülkemizde 31.12.2019 tarihi itibariyle toplam 709.321 gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 13.249 adedi onay kapsamında, 696.072 adedi ise kayıt kapsamında bulunmaktadır. Kayıtlı işletmelerin 79.232’si üretim yeri, 334.376’sı satış yeri, 282.464’ü toplu tüketim yeridir. Bu tabloya göre her işletmenin ortalama 2 kez bile denetlenmediği görülmektedir. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz.