Kimyasallar ve Pestisitler – Prof. Dr Ahmet Çınar
Kimyasallar ve Pestisitler
Ahmet Çınar
Ülkemiz medyasında uzun yıllardır pazardan alınan ürünlerden görülen zehirlenmeler ve ihraç edilen ürünlerin geriye gönderilmesi olayları çok sık ortaya çıkan olaylardır. Bu konuda da çok sayıda açıklamalar yapılmış, gerekli önlemlerin alındığı bildirilmesine rağmen konu ülkemizde güncelliğini korumaktadır.
Pestisid sözcüğü son yıllarda oldukça sık karşımıza çıkmaya başladı. Peki pestisid nedir? Pestisitler, belirli ortamlarda kullanıldığında, bizler için zararlı olan unsurları önleyen, yok eden, uzaklaştıran veya şiddetini azaltan maddelerdir. Zararlılar, istenmedikleri yerde ortaya çıkan veya insanlara, mahsullere veya hayvanlara zarar veren canlılardır. Zararlılar oldukça geniş bir grup olup, bunlar böcekler, kemirgenler, istenmeyen bitkiler, bakteriler, virüsler veya farklı mantar türleri olabilir. Pestisidlerin tümü insanlar ve çevre için ne kadar toksik olduklarına göre farklılık gösterirler. Bazıları insanlarda, çevrede, hayvanlarda ve kuşlarda yıllarca kalıcıdır;diğerleri ise kullanıldıktan kısa bir süre sonra parçalanarak yok olurlar.. Birçok ülkede, insan sağlığı ve çevre için kabul edilemez riskler oluşturmadığını tespit edilen Pestisitlere belirli koşullar altında kullanım ruhsatı verilir.
Ancak bunların kullanımı görevli devlet kurumları tarafında oldukça sıkı denetlenmektedir. Her pestisidin özellikle tarımsal ürünlerde, kullanıldıkları tarihten hasada kadar geçen bekleme süreleri vardır. Bu süreye uyulmadığında ülkemiz tarımsal ihracatlarında yaşandığı gibi ürün ithal eden ülke tarafından geri gönderilmekte veya ilaçlı ürünlerin tüketimi sonucu ortaya çıkan zehirlenmeler medyaya konu olmaktadır.
Burada geçmişte yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Yıllar önce sorun olarak kamuoyuna taşınan böyle bir olay üzerine, Bitki Koruma Bölüm Başkanı olarak hem Tarım ve hem de Sağlık Bakanlıklarına bu olayların önüne geçmek için gerekli önlemleri içeren bir öneride bulunmuştum. Ne yazık ki bu iki kurumdan da olumlu veya olumsuz bir yanıt alamamıştım. Bu halen ülkemizde köklü çözüm bekleyen bir sorun olarak varlığını korumaktadır.
