Palamut avcılığı neden azaldı?
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, küresel ısınmanın sonucunda palamut ve lüfer için yaz aylarında gerçekleşen üreme periyodunun, sonbaharda denizlerin halen sıcak olması nedeniyle sonbahara doğru kaymasının balıkların sürü oluşturmalarını ve geleneksel göç hareketlerini alışılagelmiş olmanın dışında yapmalarına neden olduğunu bildirdi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, küresel ısınmanın sonucunda palamut ve lüfer için yaz aylarında gerçekleşen üreme periyodunun, sonbaharda denizlerin halen sıcak olması nedeniyle sonbahara doğru kaymasının balıkların sürü oluşturmalarını ve geleneksel göç hareketlerini alışılagelmiş olmanın dışında yapmalarına neden olduğunu bildirdi.
Türkiye’de ekonomik değeri yüksek olan göçmen balıklardan palamut ve lüferin bu avlanma sezonu başındaki av verimi ve nedenleri konusunda HİBYA’ya açıklama yapan Prof. Dr. Samsun, balıkçılar arasında geleneksel olarak yıllardır ifade edilen, ”Bir avlanma sezonunda palamut yoğun olarak avlanıyorsa, lüfer aynı yıl daha az avlanmaktadır. Bazen de lüferin çok avlandığı yıl palamut daha az av vermektedir.” görüşünü haklı çıkaracak şekilde 2021 Eylül ayı başında başlayan çevirme ağlarla yapılan avcılık sezonunda lüfer avcılığının daha yoğun olması ve balıkçıların bundan mutlu olmalarına rağmen, palamut avcılığının nispeten daha az miktarda yapılmasının, istenilen miktarlarda av verimine ulaşılamamış olmasının balıkçıları tedirgin ettiğini vurguladı.
Samsun, lüferin küçük boyda olanlarının çinekop, biraz daha büyüdüklerinde sarıkanat, daha sonra lüfer olarak adlandırılan ortalama 18-20 santimetre boya ulaşan bir balık türü olduğunu anımsattı.
Lüferin biraz daha büyüdüğünde 1-5 kilogram arasında bir ağırlığa ulaşarak kofana ismini aldığına işaret eden Samsun, şöyle konuştu:
”1980’li yılların başında balık pazarlarında çok miktarda görülen kofananın, 2021 yılına geldiğimizde, aradan 40 yıl geçmesine karşın çok ender avlanıldığı, hatta bazı yıllar balıkçıların hiç büyük boyutta lüfer yani kofana yakalayamadıkları, bu sonuca neden olan çok sayıda etkenin olduğu bilinmektedir. Denizlerin her yıl daha fazla kirlenmesi, azot ve fosfat miktarlarının artması, yasa dışı ve kural dışı avcılık faaliyetleri, aşırı avcılık, istilacı türler ve en son olarak her gün tüm dünya kamuoyunda daha fazla konuşulan ve uluslararası önlemler alınmakta olan iklim değişiklikleri bir başka ifade ile küresel ısınma faktörüdür. Ülkemizde son yıllarda lüfer için getirilmiş asgari avlanabilir boy sınırlamasındaki düzenlemelerle kamuoyundaki farkındalık oluşturma programlarının bu balığın ülkemiz karasularında daha çok av vermeye başladığını görmemize neden olması sevindirici bir gelişmedir.”