Sorting by

×
Güncel

Balıkçılar Marmara Denizi’ni terk etti

Müsilajın yoğun tahribata neden olduğu Marmara Denizi’nde faaliyet gösteren balıkçılar Karadeniz’e yöneldi. Uzmanlar Marmara’da balık popülasyonunun azaldığını söyledi.

Balıkçılıkta avlanma sezonunun başlamasının üzerinden bir ay geçti, ancak Marmara’ya açılan balıkçılar bu süreçte müsilajın büyük tahribat yarattığı denizde beklediği avı gerçekleştiremedi, 200 gırgır teknesi Karadeniz’e ve Ege’ye gitmek zorunda kaldı.

Eylülde Marmara’da umduğunu bulamayan balıkçılar, bu ay havaların soğumasıyla avcılığın hareketlenmesini ümit ediyor. Ancak uzmanlar Marmara’nın atık yükü azalmadıkça ve ekosistem esaslı balıkçılığa tam anlamıyla geçilmedikçe sorunun çözülmesinin mümkün olmadığı yönünde uyarıyor.

DÜNYA’ya Marmara’da av sezonunun ilk ayını değerlendiren Prof. Dr. Mustafa Sarı, endüstriyel balıkçılık yapanların önemli bir kısmının Marmara’yı terk ettiğini söylerken, av yoğunluğunun ciddi ölçüde azaldığını kaydetti.

Yeni müsilaj ihtimali yüksek

1 Eylül’den bu yana Marmara’ya ağ atan balıkçıların çoğunlukla mazot masraflarını bile çıkaramadıklarına dikkat çeken Sarı, “Ama tarımın her sektöründe olduğu gibi balıkçılar da bir ümitle ‘belki gelecek hafta daha iyi olur’ diye bekliyorlar. Marmara’da avcılığın önümüzdeki günlerde canlanması için birkaç koşulun aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Yani bundan sonra hava soğursa, Karadeniz’deki balık müsilajdan tahrip olmuş Marmara ekosistemine girerse, hava şartları da uygun olur balıkçı bunları tutarsa o zaman işler yolunda gider” dedi. 6 Haziran’da açıklanan Marmara Denizi Eylem Planı’ndaki 19’uncu maddesinde yer alan ekosistem esaslı balıkçılık hedefi için tüm tarafların katılımıyla acilen bir yol haritası çıkarılması gerektiğini savunan Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Havalar soğusun ve müsilaj şartları kaybolsun istiyoruz, ancak şartlar geçen yıldan farklı değil. Kasım ayında yeni bir müsilaj ihtimali yüksek. Önlem ise atıkları azaltmak ve balıkçılığı düzenlemek. Atıkları azaltacak boyuttaki yöntemleri ciddiyetle uygulamıyoruz şu anda. Esas yapılması gereken 6 Haziran’daki ciddiyete geri dönmektir.”