Hızla büyüyen dünyanın geleceği sürdürülebilir gıda üretimine bağlı
Dünyanın önde gelen gıda ve tarım şirketleri geleceği görerek sürdürülebilir gıda üretimine yatırım yapıyor.
Dünya nüfusunun 9 milyar kişiye yaklaşacağı 2050’de küresel protein talebinin de %70 oranında yükseleceği düşünülüyor. Bu durumu öngören gıda devleri, mikroorganizma ve bitkisel kaynaklı protein üretimine odaklanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük özel sektör firması olan, küresel tarımın liderlerinden Cargill de bu devlerden biri. Cargill CEO’su David MacLennan Time sitesine yaptığı açıklamada bu girişimlerden örnekler verdi.
Şirketinin “etsiz et” ürünleri üreten Beyond Meat firmasına bezelye proteini sağladığını hatırlatan MacLennan, su kültürü konusunda da ciddi yatırımlar yaptıklarını ve dünya çapında sayısı giderek artan balık çiftliklerine balık unu sağladıklarını aktardı.
Hayvansal proteinin maliyeti artarken arzı giderek daralıyor
Hayvansal protein üretiminin çok fazla işgücü gerektirdiğine değinen MacLennan, ABD özelinde nüfus artışının durması, göçmenlerle ilgili kısıtlamalar ve Covid-19 nedeniyle yeterli işgücüne ulaşmanın giderek zorlaştığını, hayvansal proteinin giderek daha fazla maliyetli hale geldiğini ve arzın yetersiz kaldığını ifade etti.
Cargill CEO’su yaşanan sıkıntının alternatif protein kaynaklarına, örneğin bezelye proteinine yönelme gereğini doğurduğunu belirtti. Şirketinin sürdürülebilir gıda konusunda yatırımları olduğunu söyleyen MacLennan, mikroorganizma kaynaklı protein üreten firmalarla da çalıştıklarını vurguladı.
Bu anlamda alternatif kaynaklar ve tüketiciye seçenekler sağlamak için portföylerini genişlettiklerini ifade eden MacLennan, gelişmekte olan ekonomilerde ise halen hayvansal proteine olan talebin arttığını, bu yönde ticaretin yakın zamanda sona ermeyeceğini de belirtti.
“Sürdürülebilir gıda en iyi üretildiği yerden en çok ihtiyaç duyulduğu yere ulaşabilmeli”
Cargill CEO’su David MacLennan, artan dünya nüfusunu doyurmanın en iyi yolu hakkındaki soruya ise şu şekilde yanıt verdi:
“Sınırlardan geçişi garantileyin. Ticaret bariyerlerini koymayın. Gıdayı silah olarak kullanmayın. Karşılaştırmalı üstünlük uygulamalarını benimseyin. Bölgenizin doğal kaynaklarını kullanın; toprağınıza, ikliminize, suya erişiminize en uygun şeyi üretin…
Politikaların ticareti destekleyici yönde olması gerekli. Dünyadaki 9 milyar insanın gıdaya erişiminin sağlanması için en iyi yollardan biri, gıdanın en iyi üretildiği yerden en fazla ihtiyaç duyulduğu yere ulaşabilmesinin garanti altına alınmasıdır.”
Kaynak: www.gidahatti.com