Sandras Dağı’nda sonun başlangıcı
Pınar Ceylan Dinlemez
Sandras Dağı’na 2021’de 19 adet maden ruhsatı verildi. Bu ruhsatlar, var olan mermer sahalarının daha da genişletilmesine ve yenilerinin açılmasına olanak tanıyor. Kesilmek istenen ağaç sayısı 33 bin.
Bizim yörenin insanları dağların birbirleriyle akraba olduğuna inanır. Rivayet odur ki, Muğla’nın Sandras’ıyla Denizli’nin Çal Dağı kardeştir. Lakin Antalya’nın Akdağ’ı ile Sandras pek geçinemez, kavga edip dururlar. Dağların kavgası bizim bildiğimiz kavgalara da pek benzemez hani. Bir gün Sandras’ın Çiçekbaba zirvesi, Akdağ’ın Atkuyruksallamaz zirvesine kayadan bir top atar. Bu top, Atkuyruksallamaz’ı beline kadar yarıp geçer. Bunun üzerine Atkuyruksallamaz, Çiçekbaba’ya olan yenilgisini kabul eder ve ” Sen benden Dıraz’sın!” der. Sandras’ın adının buradan gelmekte olduğu söylenir.
Erzurum’un Horasan’ında medresede eğitim gören Çiçekbaba, iki dağın bu kavgasından önce mi asasını atıp gökyüzüne, konduğu yer olan Sandras’a vardı da orada yaşayıp dağların kavgasına şahit oldu mu, bilemiyoruz. Çiçek Baba’nın çiçekleri çok sevdiği için adını bu sevgiden aldığı rivayet ediliyor. Bu rivayeti doğrularcasına, Sandras’ta ilk olarak 2015 yılında yeni bir çiçek türü daha keşfediliyor: Muğla sümbülü. Bundandır ki, dağların kardeşliğine inanan insanlar, 700 yıldır kutlandığı söylenen Erenler Günü’nde, tıpkı asalarını göğe fırlatan Horasanlı erenlerin dağların doruğunda buluşup birleşmesi gibi, ardıç ağacından yapılma “Göçmen”lerde buluşup bir araya gelmekte, bu dünyadan göçüp giden uluların hatıralarını tutmaktalar.