GüncelTarım

İzmir Tarımı kuraklık ve yoksullukla mücadeleyi odağına alıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Tarımı ve kooperatifçiliğin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını ekonomi gazetecilerine anlattı. “Daha İyi Bir Yaşam İçin Kooperatifçilik Zirvesi”ne katılan Soyer, “İzmir’de köylümüz ve çiftçimiz başta olmak üzere tüm şehrin refahını artırmak ve bunu adil bir biçimde paylaştırmak için çalışıyoruz. Kooperatifçilik işte bu hedeflerimiz doğrultusunda elimizdeki en önemli araçlardan biri” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin 14-15 Haziran tarihlerinde çevrim içi düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı kapsamında yapılan “Daha İyi Bir Yaşam İçin Kooperatifçilik Zirvesi”ne katıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapılan Zirve’de konuşan Soyer, “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu ve İzmir Tarımı’nı Türkiye’de bugüne kadar uygulanan tarım politikasından ayıran iki temel farkın kuraklıkla ve yoksullukla mücadele odağı olduğunu söyleyerek “Ülkemizde suyumuzun yüzde 77’si tarım için kullanılıyor. Tarımda israf ve vahşi sulama acilen değişmez ise ne yazık ki içecek suya bile hasret kalacağımız günler kapımızda. Biz, İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek, suyu az tüketen, bu toprakların atalık tohumlarını ve stratejik ürünlerini destekleyecek bir politika izleyerek, tarımda harcanan suyu yüzde elli oranında azaltmayı hedefliyoruz. Örneğin Küçük Menderes’te yer altı sularının 300-400 metreye kadar çekilmesine neden olan silajlık mısır gibi ürünler yerine bu toprakların kendi iklimine uygun saz çavdarı, mürdümük, gambilya gibi doğal yağışlarla büyüyebilen ve besin değeri çok yüksek yem bitkilerini teşvik ediyoruz. Yanı sıra tarımda su israfını modern yöntemlerle değiştiriyoruz. Böylelikle, kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyoruz” dedi.

Zirveye Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, akademisyenler, kooperatif başkanları ve ortakları ile gazeteciler katıldı.

İmece ruhu

Başkan Soyer, konuşmasında küresel tarım tekellerinin büyümesiyle çiftçinin omuzlarına yüklenen girdi maliyetlerinin küçük üreticileri toprağından kopararak kente göçe zorladığını, oysa bu toprakların binlerce yıldır süregelen bir ‘imece’ ruhu ve bu ruhla oluşmuş kooperatifçilik geleneği olduğunu söyledi. Kooperatiflerin üreten çiftçiyi, köylüyü koruduğunu vurgulayan Soyer, “Mevcut sistemde tarımla uğraşan çiftçilerimiz ürettiklerini satarken, eğer yalnızlarsa, yani kooperatif bünyesinde bir gücün içerisinde değillerse, bu küresel çarkın içerisinde bütünüyle savunmasız kalıyor. Çünkü pazarlama ve ihraç etme gücünden yoksunlar. Ürettikleri ürünleri yok pahasına satıyorlar. Dolayısıyla bu çarkta köylümüz emeğinin, alın terinin karşılığını alamıyor. Tüketici ise ürünü çok daha pahalıya almak zorunda kalıyor. Üreten çiftçi de üretileni tüketen milyonlarca vatandaşımız da teşvik edilen bu çarkın en büyük mağdurları haline geliyor” dedi.